Bölüm Şarkısı: Can Kazaz - Bunca Yıl
Oykun Fahat
Büge'yle yaptığımız piknik planından, sonra çocuklara konuşmamızı söyledim. Yarın pikniğe gideceğimizi için erken kalkmalarını söylediğimde ilk başta yorgunuz falan dediler. Ama finallerden önce son kez dışarı çıkışımız olduğunu hatırladıklarında kabul ettiler.
Sabah erkeden kalktığımda birkaç atıştırmalık hazırladım evden götürülecebilecek. Sandviç, meyve suyu, kahvaltılıklar gibi temel eşyalarını aldıktan sonra Büge'ye ne götürelim diye sormak için mesaj attım.
Oykun: Günaydın Güzel Göz. Kalkmanız gerek artık.
Sen neler koyacaksın çantaya? Ona göre ben de alayım.
Büge: Örtü, çatal, kaşık, bıçak, bardak falan koyacağım.
Tuz, su falan onları koydum zaten ama yol üstünde markete uğramak lazım.
Mangal kömürü, sebzeler, çekirdek, cips falan onlar yok bizde.
Oykun: Tamamdır, onları ben koyuyorum.
Marketten sebze falan alırız sadece. Bir de mangal kömürü...
Büge: Aynen Sevgilim, ben şimdi çıkıyorum. Kendime gelip uyanmam gerekiyor.
Oykun: O sevgilin seni göğsünün en kuytu köşesinde,
Kimseye orada olduğunu belli etmeden saklar...
Sabah sabah yine sevgi ayarlarımla oynayıp gitmişti. Sonda bana diyor ki, '' Bakıyorum da şair tarafınız yine aktif Oykun Bey. '' Dalga geçmek için mi söylüyor yoksa gerçekten yaptıklarının farkında mı değil mi emin olamıyorum.
Diğerlerini de kaldırıp el birliğiyle işleri hallettikten sonra kızlara mesaj attım çıkmaları için. Son kez bir şey unuttuk mu diye etrafa baktığımızda Okey takımını unuttuğumuzu gördüm. Onu da alıp çantaya attıktan sonra kapıyı kilitleyerek evden çıktık.
Aşağı indiğimizde kızlar daha inmemişlerdi. Saate baktığımda 08.00'ı gösterdiğini gördüm. Bu saatte Barın'ı hiç kimse uyandıramazdı, top patlasan uyanmazdı yani. Sırf hep beraber vakit geçireceğiz diye kalkmıştı.
Bügeler'in aşağı inmesiyle İriz'in arabasını aldığımda Gonca, Mert ve Büge'yle yolculuğa başladık. İrizler de, Barın'ın arabasıyla arkamızdan bizi takip edeceklerdi. Biraz yolumuz vardı, şehrin dışında sessiz, sakin bir yer seçmiştik piknik için.
Markete gelmemizle araba aldık ve içeri girdik. Herkes bir reyondan malzemeleri almayı üstlendikten sonra dağıldığında Büge'yle bana sebze ve et reyonu düşmüştü. En azından yiyeceğimizi bilerek alacaktık ne alacaksak.
Sebze bölümüne gittiğimizde Büge'nin istediklerinden bize yetecek kadar alıp tarttırdık. Her aldığımızı arabaya atıp diğer alacaklarımıza bakmaya gittik. Reyonlardakileri görünce canımız çektiği için dayanamayıp yazılı olmayan şeylerden de almıştık birkaç tane.
Reyondan tam çıkacakken Büge'yle tanışmadan önce yaşadığımız kazanın aynısını yine yaşamıştık Barınla. Bu sefer başrolümüz farklıydı, bu sefer o rolü İriz üstlenmişti ve Barın'ı geri geri yürümek zorunda bırakan oydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bakış / Texting
Teen FictionHer şey bir bakışla, bir dinleyişle başlamıştı. Belki de bu Bir Bakış bizim hayatımızı değiştirip, birbirimizin bakışlarında dineceğimizi bize gösterecekti. Kim bilir...