Bölüm Şarkısı: Mavi - Sen Ve Yıldız
Oykun Fahat
Büge'nin uyandığını duyduğumda hemen odaya girdim. Gözlerini açmıştı ve kapıdan ses gelince kapıya döndü. Yanına oturup elini tuttum ancak geri çekti elini elimden.
Büge'nin odadakileri azarlaması üzerine herkes bir yere oturdu. Ona bakarken kapı çaldı, ardından polisler girdiği içeri. Bizleri çağırdıklarında odadan çıktık. Biraz önce yaşadığımız kavgadan dolayı ifademizi alıp gönderdiler.
Odaya çıktıktan sonra Büge benimle hiç konuşmamıştı. Moral bozukluğuyla odada dururken diğerleri yemek yemeye gitti. İriz, Barınla birlikte yürümeye çıktıklarında da Büge'ye kendimi açıklamaya başladım.
Kendimi düzgünce açıkladığımda Büge kendime güvenmediğimi söyledi. Ben kendime güvenmiyordum, bunun yanı sıra bizim olacağımıza ihtimal bile vermemiştim. O kadar uzak kalıyordu ki bu ihtimal... Hayatım boyunca kurduğum hayaller daha büyük bir hayaldi benim için.
En sonunda Büge'nin yanına çağırmasıyla sedyeye oturduğumda çekinerek elini tutum. Elini tuttuktan sonra ona söz vermemi istedi. Sözlerimi verip ona sarıldığımda barıştık. Biz sarılırken ekip içeri girdi. Pamir beni Büge'ye sarılırken gördüğünden dolayı üzerime atladı.
Yerde biraz debelendikten sonra biraz sıyrıkla ve dudak patlamasıyla arbedeyi bitirdik. Herkes kendi köşesine çekildiğinde odada telefon sesi yankılandı. Telefonumu elime alıp baktığımda eskiden bizim grupta olan ancak sonradan ayrıldığımız eski arkadaşımızdan mesaj geldiğini gördüm.
irem.ryr: Merhaba Oykun.
Eskiden mahallede takılıyorduk. Hatırladın mı?
Sizin gruptaydım hatta. Sen, ben, Berne ve Barın...
Büge'ye söz verdiğim için anında kafamı kaldırıp ona baktım. Anlamış gibi gözlerini devirdikten tekrar baktığında yanına gidip oturdum ve mesajı gösterdim.
'' Eskiden mahallemizde oturan kız arkadaşımızdı. Ama benim kızla uzun süredir bir alakam yoktu, baştan diyeyim. ''
Telefonu eline alıp okuduktan sonra mesajı sildi ve ardından kızı engelledi. Birbirimize her şeyimiz anlatırsak mutlu olacağımızı göstermek adına telefonu elime verdi ve ardından gülümseyip sarıldı.
Pamir'e baktığımızda Berne'nin onu tuttuğunu gördük. Küçücük kız ne diye tutuyordu ki Dağ Ayısını? Büge'den ayrılıp onların yanına gittim ve Berne'yi Pamir'den ayırdıktan sonra Büge'nin yanına gönderdim. Pamir'le biraz önce kavga eden ben değilmişim gibi yanındaki koltuğa adeta çöktüm.
Barın dışında herkes benim bu yaptığıma güldü. Çünkü küçüklükten beridir aramızda sadece Berne olduğundan dolayı onu kıskanıyorduk. Eskiden yanına erkek sinek dahi yaklaştırmazdık, her şeyden korumaya çalışırdık. Ama küçük kız kardeşimizin büyüdüğünü kabul edememiştik bir türlü.
Kızların taburculuk işlemlerin sonra eşyalarımızı toparladıktan sonra arabalara binip eve geçtik. Bügeler'in evine gittiğimizde Berne ve Pamir kızlara yatak yaptılar oturma odasında. Sonra da yemek yapmak için mutfağa geçtiler.
Diğerleri salonda otururken mutfağa girdiğimde Pamir ve Berne'yi dolapta bir şey ararken gördüm. Tam dolaba uzanırken düşecekti ki, Pamir onu tuttu ve birbirlerine yakınlaştılar. O anda bir şey yapmadım ki, yapmaya hakkım yoktu zaten. Berne her türlü kendini koruyabilirdi çünkü. Küçüklüğümüzden kendimizi korumayı bilerek yetiştirilmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bakış / Texting
Teen FictionHer şey bir bakışla, bir dinleyişle başlamıştı. Belki de bu Bir Bakış bizim hayatımızı değiştirip, birbirimizin bakışlarında dineceğimizi bize gösterecekti. Kim bilir...