Bölüm Şarkısı: Pera - İçimdeki Şeytan
Oykun Fahat
Bügeyle konuşmamızın ardından biraz daha oturduk. Büge hava soğuduğundan dolayı soğuk olan demirlere oturduğundan üşüdüğü için arabaya geçtik. Konuşurken tanımadığı kişiye karşı çok konuşkan bir karakteri yoktu. Ancak samimiyet kurduğu insanlarla konuşurken çenesi bir açılıyordu, susmak bilmiyordu. Bu özelliğini kullanarak karşısındakini sevdiğini belli ediyordu.
Birbirimiz hakkında yeni bilgiler öğrenmiştik konuşurken. Dans etmeyi sevdiğini, renkli tulumları sevdiğini, hareketli olduğunu ve birkaç şeyi daha öğrendim.
Eve dönerken arabanın içini sessizlik kaplamıştı. İkimizden de ses çıkmıyor sadece havalandırmadan gelen ses duyuluyordu. Arada bir dönüp ona baktığımda camdan dışarı bakarken dalıyor, bir şeyler düşünüyordu.
Camdan dışarı bakarken bir şeyler düşünüyordu. Onun bu düşünceli hali benim moralimi bozdu. Moralinin bozuk olması onun gülen yüzünü dolduruyordu. Binanın önüne geldiğimizde arabayı durdurdum ve Büge'ye döndüm.
'' Geldik Güzel Kız. '' Güzel Kız dememle bana döndü aniden.
'' Ne dedin sen Oykun? ''
'' Birden ağzımdan öyle çıktı. Demek ki kendini bana güzel olarak kodlamışsın. '' Güldüm ama o inanmamışa benzemiyordu. Kaşını kaldırıp bana baktığında ellerimi kaldırdım bende.
'' Pes. Hislerimi söylediğim ve bir yola girdiğimiz için sana hitaplarımın hoşuna gitmesi için öyle dedim. Kızlar genelde severlermiş böyle hitapları. '' Yine inanmışa benzemiyordu ama öyle davrandı.
'' Pekala, teşekkürler. Eve getirdiğin için... '' Kafamı salladım önemli değil anlamında, ardından arabadan inip evlere geçtik.
Kapıdan içeri girdiğimde Barın'ı koltukta otururken gördüm. Kapının sesini duyduğunda bana baktı. Yüzümün güldüğünü gördüğünde kaşlarını kaldırıp güldü.
'' Hadi be. Oldu mu? ''
'' Evet. '' dedikten sonra beyefendi kutlama yapmak için kola açtı. Kutu kolaların yanında abur cuburları getirdiğinde güldüm ona. Tepsiyi masaya koydu ve içmeye başladık.
Oturup konuştuktan sonra oyun konsolundan oyun açtık. Oyundu, yemekti derken gce yarı olduğunda odalara çekildik ve uyuduk.
Sabah olunca Barın'ı kaldırıp odayı topladıktan sonra Büge'ye mesaj attım.
Oykun: Okula beraber gidelim mi?
Büge: Olur, gidelim.
Oykun: Tamam o zaman.
Aşağıda bekliyorum. Mesaj atarsın çıkarken.
Büge: Yarım saate hazırlanıp çıkıyoruz.
Sana haber veririm çıkarken.
Oykun: Aynen ama şöyle bir mevzu var, benim araban yok.
Arabam olmadığı için bugünlük Barın'ın arabasını alıyorum.
Büge: Tamam da ben seninle gelirsem İriz tek gidecek.
Barın da nasıl gelecek arabası olmadan?
Oykun: Taksiyle veya otobüsle gelir.
Düşünme sen onu. Başının çaresine bakar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bakış / Texting
Novela JuvenilHer şey bir bakışla, bir dinleyişle başlamıştı. Belki de bu Bir Bakış bizim hayatımızı değiştirip, birbirimizin bakışlarında dineceğimizi bize gösterecekti. Kim bilir...