Siktiğimin zengin evinde koltukların rahat olması gerekmiyor muydu?
" taş gibi sert lan bu koltuklar ." Diye söylenerek geriye yaslandım.
Yanımdan geçen bir kaç görevli bana tip tip baksa da kimse sesini çıkartmadan işini yapmaya devam ediyordu.
Küçük beyimiz ergenler gibi odasına kapanmış, sanırım babasının gelmesini bekliyordu.
Gerçi ergenler gibi dememin gibisi fazlaydı. Tamamen ergendi bu çocuk.
Yapacak bir şey olmadan böyle beklemek sıkıcıydı. Çocuk da bir şey söylemeden ortadan kaybolmuştu. Eğer evden çıkmayacaksa benim burada beklememin bir mantığı yoktu. Eve gider biraz bira içer, televizyon izlerdim diye düşünüyordum.
Oturduğum yerde canım iyice sıkılınca kalktım ve etrafı gezmeye başladım.
Yanımda geçen elemanlardan birini durdurup
" baksana birader." Diye seslendim.
" buyrun." Dedi benim aksime gayet kibar şekilde.
" özbey kaç gibi dönüyor işten."
" özbey bey ." Dedi bey kısmını bastırarak
" akşam yemeğinde mutlaka evde olur. "
" kaçta oturuyorlar bunlar sofraya. "
" bir saat içinde akşam yemeği servis edilecek."
Bu ne amına koyayım kraliyet ailesinde miyiz diye düşünsemde
" eyvallah birader." Deyip yürümeye devam ettim.
İyi çok fazla beklemeyecektim. Adam da birazdan gelirdi.
Bugün son iş günüm olur umarım diye düşünerek etrafa bakmaya devam ettim.
Mutfağa doğru adımladığım da baya bir şaşırdım bir ev büyüklüğünde bir mutfakları vardı. Üç kişilik bir aile olabilirlerdi ama çok fazla çalışanları olduğu için büyük bir Mutfağa ihtiyaçları vardı sanırım.
İçeri doğru adımladığım da güler yüzlü bir teyze
" acıktın mı evladım. Sen yeni çalışansın değil mi?" Diyerek sıcak bir gülümseme sundu bana.
"Acıkmadım. Evet yeni başladım . Etrafı geziyorum sadece." Dedim.
" tamam zaten özbey bey seni sofrada ağırlayacak . Ama normalde acıktığın zaman gelip bana söylemen yeterli. Sürekli yemeğimiz olur bu evde malum kalabalığız." Deyip daha da çok gülümsedi.
" teşekkür ederim. Kolay gelsin size." Diyerek mutfaktan çıktım.
İçerisi çok sıcak ve kalabalıktı. Teyze harici ,üç tane daha farklı kadın vardı ve içlerinden sadece biri gençti.
Biraz daha dolanırken Kemal'le karşılaştım.
" sen daha gitmedin mi?" Diye sordum.
" Şimdi çıkıyorum ben. Bir kaç iş çıktı onları hallettim."
" iyi bakalım tamam." Diyerek yoluma devam ettim.
Ulan ne büyük ev lan böyle diye düşünürken tekrar ilk oturduğum koltuğa geri döndüm.
İçeride daha rahat görünen bir kaç koltuk daha vardı ama sabah kahvaltı ettiğimiz masanın orada bu koltuklar olduğu için mecbur buraya oturdum.
Ben otururken , bazı çalışanlar sofrayı kuruyordu.
Bir on dakika daha bekledikten sonra içeriye taş gibi bir Hatun girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUMA
Romanceiki baskın karakter , iki farklı hayat , iki farklı dünya ... ve birlikte olmamak için onlarca sebep. peki ya kalpleri? not : bütün hikayelerim yetişkin içerik. yaşınız küçük yada cinsellikten hoşlanmıyorsanız uzak durun.