13

3.1K 161 39
                                    

Arabaya bindirdiğim de olduğu yerde kıvranıp duruyordu.

" iyi misin?" Diye sordum.

" midem. " Dedi sadece.

" sakın arabaya falan kusma çocuk. Ağzınla içmeyi bilmiyorsan niye içiyorsun ki." Dedim sinirim sesime yansımıştı.

" ne kızıyorsun bana." Dedi ağlamaklı bir ses tonuyla.

Duyduğum ses tonuyla kafamı çevirip, hızlıca yüzüne baktım.

Gözleri kapalı ve kafasını geriye yaslamıştı.

Şimdi gerçekten karşımda tam bebek gibi dururken , duygularım karmakarışık olmuştu.

" kızmıyorum tamam. Uyumaya çalış. Kötü olursan da söyle arabayı durdurayım. "

Hiç bir şey söylemeden , öylece dururken , en sonunda bende yola odaklanmıştım.

İstediğim arabayı kullanmanın sevincini bile tam hissedememiştim , velede endişelenmek yüzünden.

Kazasız belasız yolu bitirdiğimiz de , çocuğu güvenliklere bırakmak için kapısını açtım.

" Hadi bakalım velet kalk geldik." Dediğimde

Her sarhoş gibi kalkmak istememişti.

" Pars sana diyorum hadi kalk. Eve geldik."

Yine tepkisiz kaldığında , eğilip vücudunu dışarı çıkardım.

İri yarı bedeniyle ,işim oldukça zor oluyordu.

Ama sonunda başarmış bana yaslanmasını sağlamıştım.

" nereye geldik . İçecek miyiz?" Dedi alkolden kaymış konuşmasıyla.

" hala içki diyor ." Dedim sinirle

Sonra

" Evet içeceğiz. Hadi biraz daha dayan bana ki ,seni içkiye götürebileyim. " Dedim sakinliğimi koruyarak.

Birden bana doğru yaklaşıp yanağıma ıslak bir öpücük bıraktığında,  Pars 'ı düşürmemek için çabalamam gerekmişti.

Bu beklemediğim hareket karşısında , elim ayağımın birbirine girmesine şaşırsam da

" ne yapıyorsun velet. " Diye sorabilmiştim.

" bana içki alacakkksıın ." Dedi kelimeleri uzatarak.

" lan oğlum sen ne ara bu kadar sarhoş olacak kadar içtin." Dedim tekrar kendime gelip onu taşımaya çalışırken.

Kapının önünde duran korumaların yanına gelince
Kimse şaşırmış gibi tepki vermiyordu.

Herkesin bu duruma alışık olduğunu anlamak çok da zor olmamıştı.

" alkole toleransı olmadığını niye kimse söylemedi bana ." Ddim sanki adamların suçu varmış gibi onlara kızarken

" sizi bilglendirmişlerdir diye düşündük." Dedi diğer adam.

" neyse alın odasına götürün." Dedim omzumda ki çocuğu adamların üstüne bırakmaya çalışırken.

O sırada Pars tekrar

" Hayır gitmem sen bana içki alacaksın." Dedi bana daha çok yapışırken

Kocaman bir of çekip , elimle başımı ovaladım.

"Tamam şimdi sen odana gideceksin, bende içkileri alıp geleceğim." Dedim ikna etmeye çalışarak.

" odamda içki var." Dedi yine kayık bir konuşmayla.

O sırada güvenliklerden biri

" Ateş bey odasına siz çıkarsanız iyi olur. Pars bey çok inatçıdır." Dedi sakince.

KORUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin