18

3.2K 200 73
                                    

Adamların Pars'ı görmesiyle birlikte , demir kapı açılmış ve  içeri girmiştik.

Pars'ların evi kadar büyük olmasa da , Yine büyük bir yapının önüne gelip arabayı durdurdum.

" hepiniz de bok gibi para var sanırım." Dedim inmesini beklerken

Pars ise söylediğime gülümseyip

" kıskandın mı koruma ." Dedi .

" siktir git elimden bir kaza çıkmasın." Dedim hiç bir bok yapamayacğımı bilsem de en azından hala tehdit edebiliyordum.

Bu söylediğim onu daha çok güldürdü.

" şimdi ben geçiyorum.  İstiyorsan sen de git içeride senin gibi fakir arkadaşlarınla çay kahve falan iç. " Derken kapıyı açmıştı Bile.

" siktir git o konuşan ağzını sikmeyeyim Pars. "

" tamam be şaka yapıyoruz . Sen de hiç şakadan anlamıyorsun. Hem burada bekleme gerçekten içeride çay kahve falan iç ."

" sanane oğlum git ben buradayım hadi." Dediğimde koltuğu biraz geri yatırmıştım bile.

" iyi be sen bilirsin. Ne anlar senin gibi öküz iyilikten." Deyip kapıyı çarpıp gitti.

Ben bu şerefsiz , karaktersiz çocuktan nasıl hoşlanmaya başlamıştım anlamıyordum.  Belki de sadece fiziksel çekimdir diye düşünüp kendimi ikna etmeyi deniyordum.. Düşündükçe yüzü aklıma geliyor hem sinirleniyor hem de mutlu oluyordum.

Durumum hiç iyi değildi. Telefonu elime alıp sağda solda gezinmeye başladım. En son gelen mesajlar da gezinirken , birçok defa birlikte olduğum Nihan'ın mesajının üstünde durdum. Üç gün önce ne yapıyorsun yazmıştı , bense cevap vermeyip umursamamıştım.

Uzun zamandır kimseyle birlikte olmadığımı düşündüm. En son Pars 'la yatmıştım ondan sonra da kimsenin bedenine dokunma fırsatım olmamıştı. Belki de bu yüzden Pars bana cazip gelmeye başlamıştı.

En yakın zamanda bu durumu çözmem gerek Diyerek , tekrar telefona odaklandım.

Nihan'ın mesajının üstüne tıklayıp cevap yazmaya başladım

BEN: Çalışıyorum sen?"

Yazılı mesajı gönderdim . Bu hafta sonu bir günlük iznim vardı. Kesinlikle bedenimi rahatlatıp normale dönmek istiyordum.

Anında gelen mesaj sesiyle gülümsedim.

NİHAN: 3 gün sonra gelen mesaj bu mu gerçekten?
Yazıyordu.

Sitemin de haklıydı ama umursamadım.

BEN: anca vaktim oldu.

Diye yazıp gönderdim.

O sırada cama birinin tıklamasıyla irkildim.

Eğilip bana bakan nathan'ı görmemle , arabadan aşağıya indim.

" Pars 'a bir şey mi oldu?" Dedim sesimi düz tutmaya çalışarak.

Söylediğim şeyle yüzünde ki gülümseme yayıldı.

" işine aşık bir adam. " dedi hala gülümserken

" e ne oldu?" Dediğimde telefonuma mesaj gelmişti.

Umursamayıp çocuğa bakmaya devam ettim.

" seni içeri davet ermeye geldim."

" bunun için mi geldin ?"

" Evet. Pars seni neden yanımıza getirmedi ki çok saçma."

" ben sizin arkadaşınız değilim."

" ama benim misafirim sayılırsın."

KORUMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin