1
Taehyung, yeni hayatına biraz daha alıştığı bir zaman diliminde Hoseok ile yaptığı koşunun ardından sırtına attığı geyik ile eve giderken gece karanlığında dikkat çekmemeye çalışıyordu. Çıplak ayaklarıyla ayakucunda yürüyerek eve girdiğinde kendisini verandada oturmuş bekleyen alfası ayaklanmıştı. Kendisinin olduğu hali görünce şaşkınca ona bakmıştı.
"Verimli geçmiş anlaşılan"
"Biraz öyle oldu"
Geyiği ayaklarından tutup kaldırdıktan sonra kendisine uzatmıştı. Jungkook, onu aldıktan sonra temizlemek üzere mutfağa ilerlemeye başladı. Taehyung da temizlenmek için banyoya ilerlemişti. Soğuk suyun altında dikelirken insan olmanın onu ne kadar boğduğunu bir kez daha anlamıştı. Kendi ülkesinde delta olarak dolanırdı. Hatta annesi bundan o kadar bıkmıştı ki evin arka bahçesinde kendisi için köpek kulübesi yaptırmıştı. Ama baya devasa olanından ve üzerinde kocaman Taehyung yazıyordu. Taehyung, bir süre eve alınmamıştı ve şaşırtıcı bir şekilde orada yattığı zamanları hatırlıyordu. Şimdi ise deltasının kokusu bile ortaya çıkamıyordu.
"Sikeyim"
Sinirlendiğini hissettiği için biraz hırçın bir şekilde duşunu almış ve dışarı çıkmıştı. Ardından kendisine soğuk bir içecek alıp verandaya dönmüş ve sandalyesine oturup ayaklarını tırabzana yaslamıştı. Gökyüzünü ve parlak ayı izlerken delta duyuları sayesinde okyanustan gelen dalga seslerini de dinliyordu. Bu şekilde biraz da olsa kendisini sakinleştirebilmişti. Jungkook'un geldiğini duyduğunda gözlerini açtı ve algılarını olduğu yere getirdi.
"Yarın tatil günümüz ne yapalım?"
"Nehre yüzmeye gidebilir miyiz?"
"Harika bir fikir!"
Jungkook, yanındaki sandalyeye otururken onunda sol bacağını kıvırıp sağ bacağını uzatarak yayılmasını izlemişti. Siyah kuşağa sahip bir dövüşçü olmasının etkisiyle çıplak teninde yara izleri vardı. Derin yaralar ne olursa olsun bedenlerinde izler bırakıyordu.
"Miri'den haber aldın mı?"
"Nakış bölümüne alınmış, iyi olduğunu söyledi"
"Harika!"
"Buraya gelmek istiyor"
"Bekâr bir betanın burada görünmesi iyi olmaz"
"Aslında ben düşündüm de kızgınlığın yaklaşıyor yani"
"Hayır, onunla geçirmeyeceğim"
"Ama sen bir deltasın"
"Bu da hormonlarıma daha fazla direnebileceğimi gösterir"
"Alfalar için bile tehlikeliyken tek başına nasıl saklayacaksın"
"Daha vakti olan bir şey için neden şimdi tartışıyoruz?"
"Sadece hazırlıklı olmaya çalışıyorum, bu betayla yapmadığınız şey değil"
"Kendim hallederim"
Taehyung, daha fazla bir şey söylemeden bitmiş şişesini masanın üzerine koyup ayaklandı. Miri, kardeşlerine bakabilmek için bu işi yapıyordu. Kendisi yüzünden bir gemiye binip bambaşka bir ülkeye bile gelmişti. Onun sadakatini ve sevgisini hissediyordu ama buna devam etmemeliydi. Yine de bir yanı çileden çıkmaya yakın hissettiğinde yine onu dibinde bulacağını hayır, yatağında bulacağına emindi.
"Biraz dolaşacağım"
"Ama abi yeni geldin"
Taehyung, arkaya doğru elini sallayıp kapıdan çıkarken çok düşünmemişti. Şehrin sokaklarına karışırken aklını dağıtmaya ve bir şeyleri düşünmemeye çalışıyordu. Kendi ülkesinden gelecek olan yeni gemiyi bekliyordu ve umuyordu ki bu kez bir şeyler öğrenebilirdi. Şehrin sokaklarında elleri cebinde aylak aylak dolanırken okyanusun yosun kokusu ciğerlerini dolduruyordu. Martıların sesleri gece sessizliğinde daha da duyuluyordu. Bir sahil şehrinde yaşamanın böyle hissettirdiğini yeni öğreniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yukinokessho | TaeGi
Fanfiction"Hüküm sürmek için doğduğunuzda tahtın kral veya kraliçede olmasının bir önemi yok..."