1
"Bunu beklemiyordum işte"
Kırsaldan dönmüş olan Jimin konuştuğunda masanın etrafındaki ölüm sessizliği kırılmamıştı. Taehyung karnına kolunun birinin dolayıp diğerini uzatırken boşluğa bakıyordu. Yoongi gözlerini ondan çektiğinde ağzını bıçakla bile açmayacak gibi duran Seok Jin herhangi bir tepki dahi vermiyordu. O kadar tepkisizdi ki Yoongi kalbinin kasıldığını hissediyordu. Onları bırakmayacaktı hiçbir şekilde sürüsünü terk etmiyordu ama onun göz bebeklerinde kendisine karşı olan azıcık inancının da yok olduğunu fark etmişti. Titreyen ellerini dizlerinin üzerinde yumruk yaptı.
"Bizim de beklediğimiz söylenemez"
Yoongi gergince cevap verirken bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğini düşünüyordu. Namjoon eşinin aksine nefesini verip, ensesini kaşırken, dirseklerini masaya yerleştirmiş ve olayı bir yola koymaya çalışıyor gibi görünüyordu.
"Yani sürümüzden iki kişiyi aynı gün mühürlediniz mi?"
Yoongi, gözlerini Jungkook ve Eunwoo'ya çevirdiğinde Jungkook hafifçe omuzlarını indirip kaldırdı.
"Bizimki planlıydı en azından, o beni taklit ediyor"
"Seni taklit ettiğim falan yok"
"Bana özenmeyi kesmelisin"
"Siz ne ara birbirinizi sevdiniz ki?"
Jisung'un ani sorusu ile eli havada kalan Jungkook bir şey diyemeden elini indirirken, Yoongi, korktuğu soruyla yüzleşince nefesi kesilmişti. Sahi onu ne zaman sevmişti?
"Kurtları birbirini sevdiğiyse bu son kaçınılmaz oluyor"
Jimin onun yerine cevaplarken Yoongi kafasını sallamak dışında pek tepki verememişti.
"Umarım kurdum benim sevdiğim birini sever"
Jisung'un sözü sonrası diyecek bir şey bulamayan büyükler birbirine bakmıştı. Biraz sonra ayaklanan Seok Jin, oğlunun sırtına hafifçe vurarak kalkmasını sağlamış ve onun şaşkın bakışları arasında ilerletmişti.
"Sen çok konuşma da düş önüme halletmen gereken işler var"
"Of ya! Baba hiçbir şeyi unutmuyorsun"
Jisung şişirdiği yanaklarıyla söylenerek önünden giderken Seok Jin'in arkasından bakakalmışlardı. Bir şey söylememesi, bir şey söylemesinden daha korkunçtu. Bu korkunç tepkisizlik Namjoon'u da germiş olmalıydı ki ellerini uyluklarına sildikten sonra ayaklanmıştı. Yoongi onun yüzüne kaldırmıştı kafasını.
"O zaman ben de gideyim bugün birkaç teslimat olacak"
"Ben de diğerlerine durumu açıklamak için gideyim o halde? Buna ne dersin Yoongi?"
"Bu iyi olur"
Yoongi onu onayladığında Jimin kafasını sallamış ve ikili de onların hemen ardından evden çıkmışlardı. Geriye sadece yeni eşleşmiş çiftler kalmıştı. Yoongi, sandığının aksine sakince ve aşkla ilerletilen bir ilişkinin onlarda olduğu gibi göz bebeklerine dahi yansıyacağını fark etmişti.
"Onunla buz ülkesine gidecek misin?"
Taehyung'un sorusu Eunwoo'ya yönelik olduğu gözlerinin ona odaklanmış olmasından belliydi. Ama ondan önce hafifçe kaşları çatılan Jungkook, anlamadığına dair bakışlarını kendisinde ve deltada dolandırmıştı.
"Alfa nerede olursa orada olacağım"
Taehyung anladığına dair kafasını ağır ağır sallarken Jungkook konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yukinokessho | TaeGi
Fanfiction"Hüküm sürmek için doğduğunuzda tahtın kral veya kraliçede olmasının bir önemi yok..."