1
Taehyung, onu rahatsız eden güneş ile elini kaldırıp yüzüne tutarken uyanmıştı. Tahta zeminde yattığı için tutulan bedeniyle hafif inleyerek doğruldu. Kendisine baktığında iyileştiğini fark etmişti. Kurumuş boğazı ile ağzını açıp kapatırken gece giderken gördüğü alfasının geri döndüğünü fark etmişti. Bu sırada tişörtünü çekip koklarken mandalina koktuğunu fark etti. O kadar yoğundu ki.
"Biraz geç kaldım"
Jungkook, merdivenleri çıkarken yüzünü buruşturdu.
"Vita sizi iyileştirmek için epey feromon kullanmışa benziyor"
"Onu gördün mü?"
Taehyung, ensesinden tuttuğu tişörtü çıkartıp çıplak üstüyle alfasına baktı.
"Onu sen görmemişsin abi benim görmemi nasıl bekliyorsun?"
Taehyung, iyileşmiş bedeninin haline bakarken konuştu.
"Sen alfa değil misin?"
"Sen de deltasın"
"Yaralıydım ben!"
"Bir şeyin kalmamış"
"Mükemmelliğime geri döndüm"
Jungkook, kafasını iki yana sallayarak mutfağa doğru ilerledi.
"Vita her kimse bir an önce seni benim başımdan alsa mutlu olacağım"
Taehyung, yerinden fırlarken mutfağa doğru koştu.
"YA JEON JUNGKOOK SEN BENİMLE NASIL KONUŞUR OLDUN!"
Taehyung, yakaladığı alfayı el ense yaparak kolunun altına kıstırıp saçlarını karıştırdı. Gittikçe uzattığı saçları kıvırcıklaşırken onları tutup çekmesi daha zevkli hale geliyordu. Alfa kafasını sallayarak ondan kaçabildikten sonra kendisini tamamen kurtardı. Taehyung, mutfak tezgâhına zıplayıp oturdu ve nefes nefese kalan alfasının yüzüne baktı.
"Çok açım"
Jungkook, nefesini verip kahvaltılık bir şeyler hazırlamak için girişirken kulağı çınlayan Taehyung kulağını kaşımaya başladı.
"Kulağım çınlıyor"
"Ayarttığın insanlar arkandan sövüyor olmalı"
"Sen ölmeyi bayılmak mı sanıyorsun?"
Taehyung, onun kalçasına hafifçe tekme atarken tezgâha çarpan Jungkook gözlerini devirdi.
"Öleceğimi sanmıyorum ben çok değerliyim! Paylaşılamıyorum!"
"O ne demek?"
"Kraliçe bugün bana prensinin adamlarına katılmayı düşünüp düşünmeyeceğimi sordu"
"NE?"
Taehyung, bağırarak tezgâhtan yere zıplarken irkilen Jungkook irileşmiş gözleriyle ona döndü.
"BU NE CÜRRET"
"Abi sakin ol"
Jungkook, onun omzuna elini koyduktan sonra sakinleşmesi için ona baktı.
"Endişeli görünüyordu, oğlunu koruması için sadakatli adamlar arar gibi hali vardı. Başka bir ülkeden gelme bir alfaya kendi oğlunu koruması için teklif getirecek kadar çaresiz durumda"
"Lanet olası yerde neler dönüyor anlamıyorum! Ama seni kimseye vermiyorum!"
Güldü Jungkook, yeniden tezgâha döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yukinokessho | TaeGi
Fanfiction"Hüküm sürmek için doğduğunuzda tahtın kral veya kraliçede olmasının bir önemi yok..."