Bakışlarıyla diyar diyar gezdiğin değil, bir bakışıyla diyarına gittiğindir AŞK.
Mevlana
🌺
Isparta/ Haziran 2021
İnsan alnına ne yazıldıysa onu yaşamaktan kaçamıyordu. Ölüm; değiştiremediğimiz kaderimizdi. Ne bir saniye ileri ne bir saniye geri...
Isparta'ya mayıs girdiğinde gül bahçelerimiz bir gökkuşağı gibi renklenirken benim de bahçede geçirdiğim zamanlar artardı. Ben sevdamı göndereli kurumuş bir gülden farksızdım. Güllerin arasında yeniden yeşermeye çalışıyordum çaresizce. Onsuz geçen üç yılda yaprak yaprak solmuştum.
Nereye baksam bir anımızı nereye sığınsam sesini işitiyordum. Her yerde bir görüntümüz vardı. Bazılarında Beni ağlattığı, bazılarında güldürdüğü, bazılarındaysa sevgi dolu sözleriyle sarıp sarmaladığı anlar. Hep bir arada olmaya öyle alışmıştım ki şimdi koskoca evde bir başıma kalmış gibiydim.
"Aba..."
Elimdeki gül buketini sepetin içine bırakıp Beste'nin sesini işitince gülümsedim. Yine Cihat abimi maratona sokmuş olmalıydı. Bana öyle bağlıydı ki ne bensiz uyuyor ne de bir lokma yemek yiyordu. Küçük annesi olmuştum Beste'nin. Şikayetçi değildim. Çiçek yengemin bize hediyesi ve yadigarıydı. Beste benim her şeyimdi. "Abim yavaş ya! Bitmiyor mu senin enerjin?"
Duyduğum sesle elimdeki gülün dikeni parmağıma batarken kalbim birkaç kez göğsüme sertçe vurdu. Olduğum yerde kalakaldım. Buradaydı. Gelmişti. Her sene olduğu gibi yine bir yıl sonra bana gelmişti. Her karşılaşmamız ayrı bir kalp ağrısıydı. Alışamıyordum bir türlü bu gel gitlere. Yavaşça doğrulup döndüğümde gözlerimiz buluştu ansızın. Güldü. Bu öyle bir şeydi ki tarif edemezdim. Tarifsizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL REÇELİ
RomanceMenekşe, bir askerin vicdanıyla sarıp sarmaladığı, şefkatiyle bağrına bastığı, getirildiği toprağı vatan bilmiş solmuşken yeşertilmiş o kız çocuğuydu. O gönlünü cevval bir yidiğe vermiş sevdasıyla büyümüş ve kışın ortasında açmış bir çiçekti... 🌺 ...