(2) YUVA🌺

7K 570 124
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kelama ihtiyaç yok; aşk sana figandır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kelama ihtiyaç yok; aşk sana figandır...

Şems-i Tebrizi

🌺

Isparta Ekim/2012
Dört yıl sonra...

Altın saçlı Menekşe, annesi olarak kabul ettiği kadının sessiz sessiz ağladığını izledikçe gözyaşlarına engel olamıyordu. Hiçbir şey hatırlamıyordu. Yalnızca annesinin mavi gözlerini. Evi neredeydi, kimin kızıydı hiçbir şey yoktu zihninde. Tek hatırladığı babası olduğunu söyleyen bir adamın onu annesinden ayırdığı.

Süheyla'nın korktuğu başına gelmiş ve Mehmet gittiği operasyonda, Hakkari'de şehit düşmüştü dört yıl önce. Dönerim dememişti giderken. Sanki dönemeyeceğini hissetmiş gibi. Süheyla'sına kendinden bir yadigar bırakarak peygamber ocağına düşmüştü.

Gözü yaşlı küçük kıza bakarken yavaşça gülümsedi Süheyla. Dört yıl olmuştu ocaklarına ateş düşeli ama acısı hala ilk günkü gibiydi. Cihat, Nuh ve Buket Menekşe'nin etrafına oturmuş Menekşe'yi teselli etmeye çalışıyorlardı. Cihat ayağa kalktı ve Menekşe'yi omuzuna attı. "Gel bakalım sümüklü."

Nuh ve Buket ağabeylerini takip ederken Süheyla arkalarından seslendi. "Cihat dikkat edin yengem. Tehlikeli oyunlar oynamasınlar başlarında dur."

"Merak etme yenge."

Beraber gül bahçelerine gitti dört çocuk. Amcasının acısı Cihat'ın da kalbini derinden yaralamıştı. Nuh ve Buket bir şeyin tam olarak farkında değildi. "Ağlama," derken parmağını uzattı Nuh Menekşe'nin yüzüne. "Gözlerin kızardı yine ağlamasana kızım artık."

"Hadi evcilik oynayalım yine." Cihat ve Nuh Buket'e aynı anda itiraz ederken Menekşe ayağa fırladı. "Ben bu kez kül kedisi olmam."

GÜL REÇELİ  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin