17.BÖLÜM: ÇÖZÜLME

41 5 4
                                    




Herkese merhabalar.  Bölüm atmaya başladığım  ilk günden beri düzenli  bölüm yayımlayan bir insan olarak yaklaşık iki ay önce bölümü yazdığım zaman internet kesintisinden dolayı bölümü kaydetmede sorun yaşayarak yazdığım bölümün kaybolması sonucunda büyük bir tükenmişlik hissiyle boğuşmaya çalıştım. Benim için bir bölüm yazıldığında yazıldığı anlamına geldiği için de o bölümü tekrar yazabilmek için uzun zaman beklemem gerekti çünkü aynı duyguları tekrar hissedebilmek için zamana ihtiyaç duydum. O zaman geçti ve bugün sizlerle yeni bölümü paylaşabilirim. Şimdiden herkese iyi okumalar. Yorumlarınız çok değerli.


Sia-Elastic Heart (piano version)

Güneşli ve güzel bir gündü. Her ne kadar ruh halim beni negatife çekmeye çalışsa da havanın bu güzel durumu ister istemez iyi hissettiriyordu. Tam olarak bir yaz insanı olduğum için de böyle günleri sevmem benim için kaçınılmaz bir hale geliyordu.

Biraz önce suladığım bahçeme baktım. Bahçem diyordum çünkü emekle büyütüyordum her birini, bu nedenle de sahiplenmiştim. Hatta belki de bahçe, bu evde sahiplendiğim tek şey olabilirdi. Odam bile bahçem kadar bana ait hissettirmiyordu. Bunun sebebi odaya dair bir katkımın olmayışından olabilirdi ama bahçem öyle değildi. Bahçemin üzerinde emeğim vardı.

Sulandığı için parlayan çiçekler bana insanı hatırlatıyordu. Emek verdiğimiz her şey büyüyüp çiçek açıyordu ve emeğinin karşılığını sana gösterebilmek için de parlıyorlardı ancak sulanmayıp ilgisiz kaldığında ise sönüyorlardı. Bu yüzden de istisnasız her insanın sevgiye ve ilgiye ihtiyacı vardı. İlgisiz bırakılan her şey en sonunda ölürdü.

Züleyha Hanım masaya kahve bardağımı koyduğunda gözümü çiçeklerden alıp ona baktım "Teşekkür ederim." Bardağımı koyduktan sonra işlerini yapmak için eve yöneldiğinde son zamanlarda sürekli bir arada olduğumuz için onu tanımış ve ona alışmıştım. İşi konusunda çok disiplinli olsa da bazen ona yorulduğunu söyleyip dinlenmesi için onu zorluyordum ve böylelikle işlerden kaytarıp biraz da olsa dinlenmesine yardımcı olmaya çalışıyordum çünkü her gün tek bir kişinin yaşadığı bu koca evi baştan aşağı temizlemesine gerek olmadığı düşünüyordum. Fakat Evran, gerçekten çok temiz birisi olmalı ki onu işe alırken bu koşulda bir çalışan aradığını söyleyerek işe aldığı için Züleyha Hanım, beş dakika oturduktan sonra duramayıp tekrardan işlerine dönüyordu. Öğrendiğim kadarıyla ise karşılığında da güzel bir para kazanıyordu.

Yine de Züleyha Hanım'ın evi temizlemesine gerek yoktu çünkü Evran yoktu. Ancak Züleyha Hanım parasını hakkıyla kazanmak istediğini söyleyerek işine sadık kalmak istiyordu. Ben ona teklif sunmuştum geri kalanı kendi seçeneğiydi.

Neredeyse bir ay olmuştu. Bu süre içinde yaram büyük ölçüde iyileşmiş sargım çıkacak duruma gelmişti. Evran bir aydır eve gelmiyordu. İki gündür eve gelen fizik tedavi doktoru sinirimi bozsa da dediklerini yapmak zorundaydım çünkü o da benim yürüyebilmem için çabalıyordu. Evran'ı hiçbir şekilde görmemiş ondan haber dahi alamamıştım. Doktor gider gitmez kendimi Züleyha Hanım'ın da yardımıyla bahçeye atmış çiçeklerimle ilgilenmeye başlamıştım.

Doktor, eve Evran tarafından gönderilmişti ancak Evran hakkında hiçbir şey bilmemesi beni sinir ediyordu. Evran neden gitmişti ki? Söylediklerimin onu bu kadar yıkabileceğini zannetmiyordum çünkü Evran böyle bir karaktere sahip değildi ancak yine de bu bir ihtimaldi. Kendi evine gelip beni görmek istemeyecek kadar mı benden nefret etmişti? Evi terk edecek kadar mı üzülmüştü? Evran'ın gidişini kendime yormak istemiyordum ancak konuşmamızdan hemen sonra gitmesi kafamda tek bir ihtimali uyandırıyordu ve böyle düşünmek hoş hissettirmiyordu.

Can KırıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin