NOT: Düz yazı Luna'nın zamanı, italik yazı Amelia'nın zamanı. Zamanlar birbirlerine paralel.
° ° °
"Bilmiyorum, Sirius. Savaşmak tehlikeli ama saklanmak daha yorucu."
Sirius, anlayışla baktı bana, hafifçe gülümsedi. "O zaman dinlenme vakti." dedi, kollarının arasına aldı beni. "Sana masal anlatacağım."
Yüzümü ekşittim. "Sirius, beş yaşında değilim ben."
"Bir varmış, bir yokmuş..." diye başladı. "Zamanın birinde Amelia isimli genç ve güzel bir cadı varmış."
"Sirius!"
"Şşt, masal bölünmez! Amelia, İskoçya'ya hükmeden bir krallığın biricik prensesiymiş. Hogwarts isimli, görkemli bir şatoda yaşarmış. Vaktini şatonun dev gibi kütüphanesinde veya eşsiz bahçesinde geçirirmiş.
"Amelia her şeye sahipmiş: Güç, para, şöhret, zeka... Buna rağmen uzun zamandır mutlu olamıyormuş.
"Günlerden birinde İngiltere Kraliyet Ailesi, Hogwarts'a, ziyarete gelmiş. Bu ülkeyi yöneten Black ailesi soğuk, kibirli ve kötü kalpliymiş. Buna rağmen Amelia ve ailesi onların gönlünü hoş tutmaya çalışmış.
"Black ailesinin bir oğlu varmış. Amelia, onun ailesinden farklı olduğunu şıp diye anlamış. Çocuk o kadar kibar, o kadar naifmiş ki ona ilk görüşte aşık olmuş."
"Tanrım... Bu masal hiç de iyi yerlere gitmiyor."
Sirius sırıttı.
"Genç Regulus için de aynı şey geçerliymiş tabii, prensese ilk görüşte vurulmuş. Çok geçmemiş, şanlı bir düğünle evlenmişler."
"Hadi ama!" Amelia, sitemle Sirius'a bakıyordu.
"Ve çocuklarından bir Quidditch takımı kurmuşlar!"
"SIRIUS!"
"Yedekler de dahil!"
"Diego sadece benim arkadaşım!" diye isyan ettim.
"Şimdilik." dedi Sirius.
Kızardığını, saçlarını önüne atarak gizlemeye çalıştı. Tahmin edersiniz ki, başarılı olamadı.
Başarılı olan kişi Sirius'tu elbette, zeki çocuk, hem arkadaşının dikkatini dağıtmıştı hem de Amelia'nın, küçük yılan kardeşine olan ilgisinden emin olmuştu.
Ve hayır, bunu Regulus'a söylemeyecekti.
Acaba Andromeda'ya, yeğeninin oğlundan hoşlandığını söylese, nasıl bir tepki alırdı? Belki de beraber dedikodularını yaparlardı, eski günlerdeki gibi?
Eski günler... Tabii ya, üzerinden bir asır geçmiş gibiydi.
° ° °
Şey, tam olarak açıklayamadım sanırım. Şöyle diyelim...
Amelia Sirius'la konuşurken kaçmaktan, saklanmaktan yorulduğunu söylüyor. Sirius ise onun kafasını dağıtmak istiyor ve bir masal anlatıyor.
Yıllar sonra Luna da saklanmanın yorucu olduğunu söylüyor ve Sirius bir tık deja vu yaşıyor. Ona da benzer bir masal anlatıyor ama bu masalda Regulus'un yerine Diego'yu koyuyor.
Benim yazdığım Sirius karakteri bu tür ayrıntılara bayılıyor, o yüzden Sirius-Luna ya da Sirius-Amelia sahneleri yazarken buna önem veriyorum...
Açıklayabilmişimdir umarım.
18.12.23
~Deniz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz'in Taslak Defteri
FanfictionAklıma kurgularımla ilgili biiiiir sürü fikir geliyor. Hepsini bir arada toplamanın mantıklıca olduğunu düşündüm... Ancak dikkat edin, ağır spoiler darbeleriyle karşılaşabilirsiniz!.. Umuyorum ki zevkle okursunuz! Her bölüm birbirinden bağımsızdır! ...