Karşısındaki adam, Gelecek Postası'ndaki fotoğrafıyla birebir aynıydı.
Uzun boyluydu, bir deri bir kemikti; üzerinde paçavraya dönmüş bir tutsak üniforması vardı. Yüzü ise adeta bir kurukafanın üzerine gerilmiş kuru bir deriydi. Bu görüntüden bile korkarken yüzünün geri kalanının keçeleşmiş siyah saçlarıyla örtüldüğü için şanslıydı.
Adam başını kaldırdı. İşte o an adamın gözlerini gördü. Gri, solgun gözler... Hayat enerjisi elinden alınmışçasına ifadesiz, ona bakıyordu.
"Sen..." diye derin bir hırıltı çıktı ağzından. Gözleri onda gezindi. Gözlük, dağınık siyah saçlar ve ela bir çift göz... "Yoksa sen..."
Bir aptallık yapmak üzereydi.
'Üzere' miydi? Hayır, yapıyordu bile!
Bir adım öne çıktı, ardından bir adım daha attı. İlerledi. Gözlerini ondan alamadı. Şaşkın adamın dibinde bittiğinde onu inceledi. Morlukları ve çürükleri, bu zayıf bedeni görünce içi acıdı. Acısı sesine yansıdı. "Bunu sana kim yaptı?"
Ve işte o an, adamın gözlerinde yaşlar parıldadı. Bir mental çöküşle ağlamaya başladı. O ise, aniden ağlamaya başlayan bu korkunç adam karşısında ne yapacağını bilemedi. Ancak çok sürmedi, kollarını ona sardı. Onun devam etmesine izin verdi.
° ° °
Deniz
20-21.04.24
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz'in Taslak Defteri
FanfictionAklıma kurgularımla ilgili biiiiir sürü fikir geliyor. Hepsini bir arada toplamanın mantıklıca olduğunu düşündüm... Ancak dikkat edin, ağır spoiler darbeleriyle karşılaşabilirsiniz!.. Umuyorum ki zevkle okursunuz! Her bölüm birbirinden bağımsızdır! ...
