Lisan-ı Aşk
14. bölüm
Katilin Kızı
İyi okumalar!
Genç adam bir süredir karşısındaki kadını izliyordu. Dakikalar önce masa başına geçmiş, okul ve dersler için son hazırlıklarını yapmaya niyetlenmişti ancak karşısındaki manzara buna engel oluyordu. Şirin tekli koltuğa kurulmuş, dizlerini büküp bacaklarını altına almış, koyu kahve, dalgalı saçları omzunda tüm dikkatini elindeki kitaba vermişti. Kitabı dikkatli bir şekilde okurken çevirdiği her sayfada yüzüne yansıyan duygular onu izlemesi için adamı biraz daha teşvik ediyordu. Karşısında bu manzara varken ve dikkatini bu denli dağıtıyorken önündeki kağıtlara odaklanması imkansızdı o yüzden pes edip çenesini eline yaslayarak manzaranın keyfine varmaya karar verdi.
Ne kadar süre geçtiğini bilmiyordu. Şirin yorulan gözlerini açıp kapattıktan sonra üzerindeki bakışları hissetmiş olmalı ki dönüp ona baktı ve göz göze geldiler. Annesine yakalanan suçlu çocuk gibi hisseden adam bakışlarını kaçırarak toparlanmaya çalıştı. Birkaç kez hafifçe öksürerek boğazını temizledi ve önünde ne olduğunu anlamadığı kağıtlarla uğraşıyormuş gibi yaptı.
Şirin adamın bu hallerine gizlice güldü. İçini saran neşeyle karışık heyecanı tekrar kitaba odaklanmasını engelledi. Artık sık sık gözleri kitaptan ayrılıp adama çevriliyordu. Bu anlardan birinde adamla göz göze geldiklerinde Ahlas yavaşça başını kağıtlardan kaldırıp kadına çevirdi.
"Dışarı çıkalım mı?" diye soruverdi aniden.
"Ne?" diye şaşkın bir şekilde sordu, Şirin.
"Biraz hava alıp gezmek için dışarı çıkalım diyorum."
"Bir şeyler mi alacağız?" diyen kadının sorusu garip geldiği için kaşları hafifçe çatılan adam, "Bir şeye mi ihtiyacın var?" diye sordu.
"Hayır."
"O zaman bir şeyler almayacağız."
"Neden dışarı çıkıyoruz o halde? Nereye gideceğiz ki?"
"Kasabada gezilecek yer varsa kasabayı dolaşırız yoksa kasabanın dışına çıkarız. Seviyorsan tarihi yerlerden birine gidebiliriz." dedikten sonra biraz daha düşünür gibi yaptı. "Ya da parka gideriz sonra bir yerde oturup yemek yeriz."
Şirin gözlerini irice açmış şaşkınlıkla kocasını dinliyordu. Bu saydıklarından hiçbirisini bugüne dek yapmamıştı. Konakta çok bunaldıysa bile bir şeyler almak bahanesiyle çarşıya inerdi, yanına mutlaka birilerini alarak. Belki bazı zamanlarda ağabeyi ile konuşur, onu kitap almaya götürmesini isterdi. Yolda acıkırlarsa bir lokantaya uğrar hızlıca bir şeyler yiyip çıkarlardı. Şimdi kocasının anlattıkları sadece filmlerde ve dizilerde gördüğü gerçeklerden uzak olduğunu düşündüğü sahnelerden fırlamış gibiydi.
Ahlas kadının şaşkınlığını fark edip yerinden kalkarak yanına geldi.
"Neden şaşırdın bu kadar?"
Kadının sessiz kaldığını fark eden adam sözlerine devam etti.
"Konağa geldiğinden beri hiç dışarı çıkmadık, sadece bir kere sizin konağa gittik o da sayılmaz bence. Dışarı çıkar havamızı değişiriz, başa başa vakit geçiririz diye düşündüm."
Kocası yanı başında durmuş gözlerinin içine bakarak bunları söylüyordu ancak ona hala daha bir hayal gibi geliyordu.
"Sen istemiyorsan dışarı çıkmayabiliriz." dedi adam sakin bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lisan-ı Aşk |❣Yaralı Kalpler Serisi 1 |
General Fiction❣Yaralı Kalpler Serisi 1 ✨Aşkın dili başkadır... Eziyetli, şiddetli, vurdulu, kırdılı bir ağa hikayesi değil bu. Bu iki kalbin zorlandığı hayatta mutlu olmaya çalışma çabasını anlatan bir hikayedir. *Not: Baş karakterimiz Ahlas bir ağa değildir. Ş...