Lisan-ı Aşk |❣Yaralı Kalpler Serisi 1 |

🌹6

Lisan-ı Aşk

Sır

Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir, demiş ünlü bir yazar. Fırat senelerdir içinde kamçılayıp durduğu intikam yeminini gerçekleştirmek için plan üstüne plan kurarken Ahlas'ın bunu öğrenip planını altüst edecek adım atması tam da buna örnekti. Adamın içindeki intikam ateşi o kadar büyük ve canlıydı ki kuzeninin planını ekarte etmesi onu değil bundan vazgeçirmek bir sürelik durdurmadı bile. Aksine bu kez Ahlas'a karşı duyduğu öfke ikiye katlanarak içindeki intikam ateşine birkaç odun daha attı ve ateşi biraz daha büyüttü, ucu kuzenine dokunacak yeni bir plan hazırlamaya itti onu. Fırat kafasında dört dönen tilkilerle yeni planlar hazırlamaya başlayarak pazar yerini terk ederken arkasında korkudan titreyen kıza doğru döndü, Ahlas.

"İyi misin?"

Derin derin nefesler alan genç kız üstündeki şaşkınlık ve korkudan nasıl kurtulacağını bilmiyordu. Karşısındaki adamın onunla konuşma çabasını görse de kulaklarındaki uğultudan ne dediğini tam olarak anlamlandıramıyordu.

"Şirin..." diye tekrar ona seslendi, adam. "Şirin... Beni duyuyor musun? Şirin?"

"Efendim?" dedi nihayet ürkek bir sesle.

"İyi misin?"

Bakışlarını birkaç gün önce nikahlandığı adamdan kaçırırken ona ne cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu. Onu ilk sözledikleri adamın gelip ona bu denli yakın tavırlar göstermesi 'bırak' demesine rağmen onu dinlemeyişi onu epey korkutmuştu ve bu olaydan sonra kendine gelmesi zaman alacaktı.

"Özür dilerim. Böyle bir şey yaşamamalıydın, keşke daha erken farkedebilseydim yokluğunu." diyerek mahçubiyetini belirtti, adam.

"Ben..." deyip biraz duraksadı. "Ben sadece vitrindeki gelinliğe bakıyordum, ilerlediğinizi fark etmemişim."

"Bir daha böyle bir şey olmayacak, sana söz veriyorum. Sana ne söyledi bilmiyorum ama söylediklerini ciddiye alma. Birkaç haftaya resmi nikahımız da kıyıldığında artık tam anlamıyla evli olacağız ve sana hiçbir şekilde yaklaşamayacak merak etme."

Adamın söyledikleri genç kızı biraz daha şaşkınlığa sürükledi.

"Re-re- resmi nikah mı?" diye sordu, gözlerini irice açıp kekeleyerek.

"Evet." dedi kaşlarını hafif çatarak. "Neden bu kadar şaşırdın ki?"

"Hemen mi?" diyerek şaşkınlığını sürdürdü.

"O ne demek öyle?"

Ahlas'ın kafası kadının tepkileri ve sorularıyla iyice karışmıştı.

"Birkaç hafta sonra resmi nikah mı yapacağız yani? Doğru mu anladım?"

"Düğün birkaç hafta sonra olmayacak mı? Ben mi yanlış biliyorum?" derken kendi bildiklerini sorgulamıştı.

"Hayır. Düğün olacak ama resmi nikah kıyacağımızı düşünmemiştim."

"Nasıl yani?"

"Şey..." deyip biraz duraksadı. "Bizim burada resmi nikah öyle hemen olmaz."

"Ne zaman olur peki? Anlamadım. Biraz daha açık olur musun?"

Gözlerini kaçıran genç kız, "Ne zaman ki bir kadın erkek çocuğu doğurur ancak o zaman ona resmi nikah düşer." dedi utana sıkıla.

"Ne?" diye tepki göstererek şaşırma sırası bu kez adamdaydı. "Ciddi olamazsın diyeceğim ama şaka yapar gibi bir hâlin de yok." dedi endişeli bir tavırla.