🌹18

197 16 24
                                    

Lisan-ı Aşk

18.bölüm

Veda

İyi okumalar!

"Fırat!" diye adeta kükreyerek odasına dalan kuzeni Ali ile gözlerini deviren Fırat yüzünü adama döndü.

"Bir kere de normal bir giriş yapabilirsiniz, bence." diye durumu alaya aldı.

"Hemen pılını pırtını toplayıp bu konağı terk ediyorsun." diye bağıran adama kaşlarını çatarak baktı, Fırat.

"Bu da ne demek şimdi? Beni kovuyor musun?"

"Evet, kovuyorum. Senin gibi birinin benim çatımın altında işi yok."

Ağabeyinin adını bağıran kuzenini duyduğunda odasından çıkıp gelen Seyit şaşkınlıkla ikiliyi izliyordu.

"Ne oldu, Ali abi? Bir sorun mu var?" Halbuki sorusu çok yersizdi çünkü ortada bir sorun olduğu barizdi.

"En azından neden kovulduğumu öğrenebilir miyim?" diye sordu, Fırat garip bir tavırla. "Buna hakkım var diye düşünüyorum."

"Sen ne bok yaptığını daha iyi bilirsin."

Gözlerini devirip burnundan sesli bir nefes veren Fırat, "Yetti artık!" diye diklendi. "İki de bir odamı böyle basmanızdan sıkıldım. Ne yapmışım ben? Odamdan doğru dürüst çıktığım bile yok."

Sinirden gözü dönen Ali, Fırat'ın konuşmalarındaki detayları fark etmemişti bile.

"Konağımda tacizci bir pislik istemiyorum." diyen Ali ile öfkesi çoğalan Fırat, "Bana iftira atmaya pek bir meraklısınız." diye çıkıştı.

"İftira mı?" diyerek kaşlarını çatan Ali, kuzenine bunu konduramasa da gerçekler olduğunu biliyordu. Kader'i küçüklüğünden beri tanıyordu ve böyle bir konuda iftira atmaya yeltenmeyeceğini çok iyi biliyordu. Fırat ise bu konağa geldiğinden beri tanıdığı kuzeninden çok daha farklıydı. Gözlerini bürüyen intikam hırsı yüzünden yapabileceklerinin bir sınırı olmayabileceğini tahmin edebiliyordu.

"Kim söyledi bu saçmalıkları sana Allah aşkına?" diye söylendi, Fırat. "Ahlas mı?" diye sordu küçümseyen bir tavırla. "Ona karısına meraklı olmadığımı söylememe rağmen yemeyip içmeyip sana mı yetiştirdi? Bir kadının elinde oyuncak olmuşsunuz, yazık. O katilin kızı geçen söylediklerim yüzünden bana iftira atıyor belli ki. Gerçi neden şaşırıyorsam, ondan da bu beklenirdi zaten."

Tüm bu konuşmaları korkunç bir şaşkınlıkla dinleyen Seyit yaşananların gerçek olabileceği ihtimali ile donup kalırken tek şaşıran o değildi. Ali'nin kaşları hayretle havalanırken, "Ahlas biliyor mu?" diye sordu.

Fırat'ın yüzündeki ifade aniden değişirken boş bulunup, "Sen neyden bahsediyorsun?" dedi.

Ahlas'ın bunları bilerek nasıl sakin kaldığına şaşıran Ali, bugün yaptıkları taşınma muhabbetinin asıl sebebini çözerken gözlerini kapatıp dudakları arasından bir küfür savurdu. Aniden gelen bu isteğin altında bir bit yeniği olduğunu anlayıp gerçekleri öğrenmeliydi. Hoş ne kadar ısrar ederse etsin Ahlas'ın böyle bir şeyi ona açıklamayacağını da biliyordu.

"Utanmıyor musun ulan?" diye bağırıp yakasına yapıştığı adama, "İnsan mısın ulan sen? Böyle bir şeyi nasıl yaparsın?" diyerek hesap sormaya devam etti.

"İftira diyorum." derken Fırat'ın sesi artık az önceki kadar kendinden emin çıkmıyordu çünkü gözden kaçırdığı bir şeyler olduğunun farkındaydı.

Lisan-ı Aşk |❣Yaralı Kalpler Serisi 1 |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin