🌹10

1.4K 94 59
                                    

Lisan-ı Aşk

10. bölüm

Soğuk Rüzgarlar

Ahlas sabaha gözlerini kapı tıklatma sesi ile açtı. Uykulu halini üstünden atabilmek için yatakta doğrulup etrafa göz gezdirdiğinde sol tarafında saçları yastığa dağılmış bir şekilde uyuyan karısını gördü. Kapı tekrar tıklandığında üstündeki örtüyü kenara çekip üstüne bir şeyler giyindi ve kapıyı araladı.

"Günaydın, beyim." Dedi kapıdaki yardımcı kadın.

"Günaydın, abla." Diye karşılık verdi gözleri uykudan kısılmış bir şekilde.

Evin yardımcısı tam ağzını açmış bir şeyler diyecekken bir kadın onu durdurdu.

"Ne yapıyorsun sen Fatma abla?" diyerek gözlerini büyüttü.

"Asuman hanımağam gönderdi, gelinağam. Çar-"

Selin, "Abla..." diyerek onu durdurdu. Sonra Ahlas'a dönerek, "Kusura bakma, seni de uyandırdık." Dedi.

Artık iyice uykusu açılan Ahlas, "Sorun değil, zaten birazdan kahvaltı saati, uyanacaktım." Dedi. "Ancak sorun ne onu anlayamadım."

Sabah ezanından önce kalkıp tüm işlerini hallettikten sonra sabah namazını kılan Şirin sonrasında ne yapacağını bilemediği ve bir gün öncesinde çok yorulduğu için tekrar uyumuştu. Kapıdaki sesler odanın içine dolduğunda uykusundan uyanan genç kadın üstüne çeki düzen vererek hızlıca saçlarına bir yazma bağlayıp yanlarına geldi.

"Ben çarşafı alacaktım." Deyiverdi kadın aniden.

Selin, "Abla!" diye sesini yükseltti. "Onlardan böyle bir şey isteyemezsin." Derken sesini kısmıştı.

"Ne edeyim, hanımağam öyle emretti."

"Ben annemle konuşurum." Dedi Selin, kayınvalidesini kastederek.

Şirin böyle bir şeyin olacağını tahmin ettiğinden, "Sorun değil, ben getireyim." Dedi utana sıkıla.

Tüm bu olanları büyük bir şaşkınlıkla seyreden Ahlas içeri geçmek isteyen eşinin kolunu nazikçe tutup onu durdurdu.

Şirin'in gözlerine bakıp, "Lütfen..." deyip cümlesini yarım bıraktıktan sonra gözlerini yardımcı kadına ve Selin'e çevirdi.

"Biz kimseye bir şey vermeyeceğiz."

Selin bu yanıtla utanıp gözlerini kaçırdı.

"Elbette, kusura bakmayın lütfen. Annemle ben konuşacağım."

"Neler oluyor burada?" diyerek olaya Ali de dahil oldu.

"Sorun yok, yenge." Dedi Ahlas, Ali'nin sorusunu es geçerek. "Ben halamla konuşurum, sen merak etme."

"Peki, biz gidelim o halde." Diye onu yanıtlayan Selin, eşini ve yardımcıyı alarak yanlarından ayrıldı.

"Neler oluyor?" diye kısık sesle eşine soran Ali ve "Annem yine bir şeyler yapmış." Diye cevap veren Selin konuşarak merdivenleri indiler.

Ahlas kapıyı kapattığında Şirin'le baş başa kalmış oldular.

"Neden izin vermedin?" diye sordu, Şirin tedirgin bir şekilde.

"Ailemden biri bunu istediği için öncelikle senden özür dilerim, olmadan önce engellemeliydim. Bu hiç doğru bir şey değil, bu bizim özel hayatımız ve kimseyi ilgilendirmez." dedi tane tane, sakin bir sesle. "Evlilik hayatımız boyunca yaşadığımız her şey sadece ikimizi ilgilendirir. Bu odada olan bu odada kalır. Mahremimize ve ilişkimize üçüncü kişileri dahil etmek gibi bir niyetim yok."

Lisan-ı Aşk |❣Yaralı Kalpler Serisi 1 |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin