7.bölüm
Yara
Kadere inanıyorsanız eğer bilirsiniz ki hayatımızda birçok dönüm noktası yaşar, kararlar veririz ve bu da kaderimizi şekillendirir. İki kardeşin, kökleri eskiye dayanan yıllanmış sırrı yanlışlıkla ifşa etmesi ya da Ahlas'ın düğün alışverişinden dönerken bu konuşmayı yanlışlıkla duyması hepsinin kaderini büyük ölçüde değiştirecekti belki de. Eğer adam, kız kardeşine yardım etmek için odasına kadar kalkmasa, ileride çok büyük pişmanlıklar yaşamasına engel olabilecek o sırrı duyabilseydi...
Asuman Hanımağa ve Eşref Bey şaşkınlıkla birbirlerine bakarken kapıdan giren Ahlas yorgunluğundan dolayı onların bu hallerine dikkat bile etmedi. Babası ve halasına her zamanki gibi selam vererek ağır adımlarla odada ilerleyip sedirlerden birine çöktü.
Diken üstünde oturan iki kardeşten büyüğü ortamı yoklamak adına "Nasıl geçti alışveriş?" diye normal bir soru sordu.
"Biraz yorucuydu ama hallettik, hala. İki düğün alışverişinin tüm detaylarını bir günde tamamlamak hiç akıllıca bir fikir değilmiş."
Ahlas bugün büyüklerin yardımıyla alınan birçok şeyin gereksiz olduğunu düşünüyordu. Bu konakta yaşadıkları için Şirin bu eve gelin gelecekti ve onlara verilen bir odayı kullanacaklardı. Sanki tepeden tırnağa yeni bir ev döşüyormuşçasına bir sürü şey alınmış yetmiyormuş gibi alınan her şeyin birkaç yedeği de seçilip alınmıştı. Aynı şekilde büyük bir ailenin şu an yaşadığı konağa gelin gidecek olan Göknur için de aynı türde alışveriş yapılmıştı. Doğan Ağa ve Şirin'in üvey annesi Fatmanur Hanım, onlar her tasarruf etmek istediğinde buna engel olmuş "Yılmaz Ağa ne der sonra? Gelininin de, kızının da hiçbir şeyini eksik istemez. Bir iğne bile eksik olsa sorumlusu ben olurum." diyerek itiraz kabul etmediğini belirtmişti. Herkes de böylece durumu kabullenmek zorunda kalmıştı. Haliyle iki gelin, iki damat, iki düğün için birden bu kadar çok şey seçip almak bir hayli yorucu olmuştu.
"Kız kardeşin ağa gelini olacak, sen de bir ağa kızı alacaksın kolay mı? Her şeylerini eskiksiz, dört dörtlük isterler elbet. Hele sen düğünü gör bir de..."
"Ağalıkları batsın." diye mırıldandı genç adam dudak altından.
Sessizce iç geçiren Asuman Hanımağa, "Ben de isterdim ağa oğluma yakışır bir düğün için alışverişe çıkıp yorulayım." dedi.
İlk oğlunu kaybeden Hanımağa senelerce küçük oğlundan ayrı kalmış, hasretlik bitsin diye kocasıyla türlü oyunlara kalkışmış sonunda oğlu da onun sevincini kursağında bırakmıştı. Üstünden seneler geçse de bir yanı hep oğlunda bu tatlı telaşları yaşayamamanın burukluğunu taşıyordu.
"Torunlarında yaparsın, hala. Arslan büyüyüp delikanlı olduğunda onun için güzel bir düğün alışverişine çıkarsınız." dedikten hemen sonra kısık sesle ekledi. "Ne de olsa o da ağa oğlu, ağa torunu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lisan-ı Aşk |❣Yaralı Kalpler Serisi 1 |
General Fiction❣Yaralı Kalpler Serisi 1 ✨Aşkın dili başkadır... Eziyetli, şiddetli, vurdulu, kırdılı bir ağa hikayesi değil bu. Bu iki kalbin zorlandığı hayatta mutlu olmaya çalışma çabasını anlatan bir hikayedir. *Not: Baş karakterimiz Ahlas bir ağa değildir. Ş...