************
müziğin sesini bastıran bir ses duydum.zil sesiydi...telefonumu kapatıp kulaklıklarımı çıkardım.hemen telefonumu ve kulaklığımı çantama tıkıp fermuarını kapattım.ders başladığında tahtadakileri tek tek not aldım.siyah sweatimin kapüşonunu takıp kafamı sıraya koydum.okuldan nefret ediyordum..
okul çıkışı-
zil çaldığında herkes toparlanıp eve gitmeye başlamıştı.bende hemen telefonumu ve çantamı alıp dışarı çıktım.airpodsumu takıp telefonumdan bir şarkı açtım.hızlı adımlarım ile gizlice arabamı park ettiğim yere gittim.arabamın yanına geldiğimde kargocu pantolonumun cebinden hızlıca anahtarı çıkarıp arabanın kilidini açtım.
anahtara baktığımda tekrar gülümsedim.porcshe almıştı abim bana.zengin bir aileden geliyordum ama okuldakilerin beni zengiliğimden yararlanmasını istemiyordum.o yüzden çaktırmamaya çalışıyordum.
daha fazla dikkat çekmeden arabaya bindim.yol neden bilmiyorum ama çok boştu.radyodan en sevdiğim şarkıyı açıp,200 km/h ile gitmeye başladım.önüme birden porcshe çıkınca ani fren yaptım.büyük bir küfür savurup pencereyi açtım.karşıdaki porcshe nin içinde jungkook vardı.trafik lambasını gördüğümde 200 saniye yazıyordu.tam pencereyi kapatacak iken jungkook arabadan çıktı.
ne olduğuna anlam veremezken,o benim açtığım şarkıyı açtı sonra arabanın ışıklarını değiştirdi.pavyona dönmüştü sokak.radyodan blackswan x fake love instrumental açıp gözlerimi kapattım ve şarkıya eşlik ettim.kafamı direksiyona koydum ve eskiler kafamın içine doluşmaya başladı.kafamı direksiyondan çekip gözlerimi açtım.önümü gözyaşlarımdan göremiyordum.
şuan yaptığım tam bir saçmalıktı.jungkook önümdeyken ben ise arkasındaydım..ucube olarak
"lanet olsun!"yeşil ışık yandığında gaza bastım.jungkooklara baktığımda yanımdalardı pencerelerimde kaplatma olduğu için onlar beni göremiyordu.daha da gaza basıp onu geçmeye çalıştım.yanından yanlayarak geçtiğimde hızlandı.Büyük ihtimalle şarkımın sesi dışarı gidiyordu.
radyodan go gyal açıp bıraktım.dikiz aynasından jungkooka baktığımda arkamda kalmıştı.hafif bir gülücük vardı yüzümde.
yanıma baktığımda jungkook arabasını arabama yanaştırmış penceresini açmıştı."LANET OLSUN TAEHYUNG DURDUR ŞU ARABAYI!" dayanamayıp penceremi açıp bağırmaya başladım."LAN MALMİSİN JUNGKOOK BU HIZ NE MANYAK!"
"TANRIM DURDUR ŞU ARABAYI VE İN!"o sinirle arabayı yanlayarak durdurup arabadan çıktım ve sertçe kapıyı kapattım."NE VAR?NE İSTİYORSUN!?"o da hemen arabadan inip yanıma geldi.ıssız bir yerde duruyorduk.genelde burada kimse olmazdı."noldu dedim sana!"
"Gerizekalı, trafik polisleri vardı ya yakslansaydin."
"Yakalanmam ben ." histerik bir şekilde güldü. "inanmadım ama neysee."
"bittimi?"
"ha?"
"konuşman diyorum.Bitti mi?"konuşmasına izin vermeden arabaya atladım ve sürmeye başladım.
"HATUNU GÖRDÜM,BİRA ELİNDE AÇTI KAPATTI FIS DEDİ AKABİNDE.KANIM DONDU.BUZ GİBİ OLDU"şarkıdan sıkılıp başka bir şarkı açtım. adı 'fikrimin ince gülü'ydü...
"Fikrimin ince gülü Kalbimin şen bülbülü O gün ki gördüm seni Yaktın ah yaktın beni Gördüğüm günden beri Olmuşum inan deli O gün ki gördüm seni Yaktın ah yaktın beni Ateşli dudakların Gamzeli yanakların O gün ki gördüm seni Yaktın ah yaktın beni."evin önüne geldiğimde arabayı otoparka park ettim. evimin anahtarını çantamdan çıkarıp hemen evin önüne çıkan asansöre bindim.yukarı çıktığımda kapıyı açıp içeri girdim. akşam olmuştu ve biraz yağmur çiseliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHAT'S İS?!İS İT LOVE?
Teen Fictionokulun çok bilinen,havalı üvey kardeşleri kim taehyung ve jeon jungkook, ama bilmiyorlardıki ikiside birbirlerinden deli gibi hoşlanıyordu.