Kolej ceketi, deri ceket, kapüşonlu ceket, sweatshirt ve kot pantolon koleksiyonuma bakarken elime komple beyaz olan bir kolej ceketi, altına siyah, ipli deri bot, pantolon olarak ise siyah bol pantolonumu aldım.
"Jungkookie! Gelirmisin?" Bağırarak odada yatarak telefon izleyen kocama seslendim.
Büyük giyinme odasına girip yanıma geldi. "Ne oldu güzelim? Ne bu hazırlık?"
"Ya sen arabayla ben motorla, Hem çocuklarda babamlarda kalıyorken dedimki, bi gazlamaya çıkmamız yokmu?"
"Ooo sevdim bu fikri." Kıyafetlerimi puf koltuğa bırakıp jungkooka bol sütlü kahve rengideki kolej ceketi, Benimkisi gibi deri ve ipli botlar, altına ise siyah deri pantolon alıp uzattım.
Tişört almadığım aklıma gelince hemen takıma uyumlu iki tane siyah tişört çıkardım.
Jungkook hiç çekinmeden karşımda üstünü giyinmeye başlayınca yutkundum.
"Ne o? Azdınmı yoksa sevgili kocacım?"
Kafamı tekrar yutkunarak iki yana salladım.
"O değilde ben siyah olanı alsam daha iyi değilmi?"
Hemen üstümdeki beyaz ceketi çıkartıp siyah beyaz kolej ceketimi giydim.
"Bana şu siyah deri ceketimi versene güzelim."
"Veriyim bebeğim." Diyip deri ceketi aldım.
Üstüne deri ceketi de giyince tam bir afet olmuştu. "Olmuşmu?"
Yutkundum.
Tekrar yutkundum.
Ve tekrar yutkundum."Afet olmuşsun amına koyayım." Diyerek fısıldadım. Kıkırdayarak boynumdan öpmeye başladı.
"Parfüm sıkıcakmısın?"
"Okyanus nefesi." Cam çekmeceli makyaj masamdan Dior'un yeni çıkardığı ve guccinin yeni çıkardığı parfümü aldım.
"Jungkook! Dior mu? Gucci mi?!"
"Gucci!"
Kendimede dior Okyanus nefesi alıp giyinme odasına gittim. "Bekle kokularına bak öyle karar ver."
İlk önce Gucciyi bileğime sıkıp diğer elimle üstüne yelledim.
Jungkook bileğime eğilip kokusuna baktı. "Güzelmiş, Dior nasıl?"Dior olanıda boynuma sıkıp elimle yelledim. Bu sefer boynuma eğildi. Burnu boynuma sürtündüğünde sırıttım.
Kesinlikle bilerek yapmadım.
"Dior'u sen sık o daha güzel, Ama seçimimi gucciden yana kullanıyorum."
"Tamamm." Diyip dudağından öperek köşedeki siyah Gucci Pinterest gözlüğünü jungkooka taktım.
"Hareket yap bakim." Kollarını birleştirip dudağını büzerek poz verdi.
"Of! Kimin kocası be!" Diyip dudaklarından öptüm. "Oh tanrım, şu şeker tadındaki dudaklara bak."
Burnundan gülerek, "Şapşal çocuk." Dedi.
"Gidelim mi artık?" Kafasıyla onayladığında odadan çıkıp direkt olarak asansörün düğmesine bastım.
Asansör geldiğinde havalı havalı egomuz tavanda olarak asansöre bindik.
"Ne zamandır gazlamaya çıkmıyoruz?"
"Bi on bir ay oldu heralde."
"E çüş amına koyayım. Öpüşelim mi?"
"Ne?" Afalladığım çok belliydi, ani sorusuna cevap olarak Ne demem zaten afalladığımın belirtisiydi.
Tam dudaklarımı aralayıp tekrar cevaplayacağım sırada dudaklarıma yapıştı. Kollarımı boynuna dolayarak daha çok yaklaştım bedenine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WHAT'S İS?!İS İT LOVE?
Teen Fictionokulun çok bilinen,havalı üvey kardeşleri kim taehyung ve jeon jungkook, ama bilmiyorlardıki ikiside birbirlerinden deli gibi hoşlanıyordu.