24-

23 3 1
                                    

sa fasulye sırıkları wuağağa.

-

jungkook üstünü değiştirip yanıma gelip yatağa uzanmıştı. Eliyle bacak içimi okşarken kollarımı boynuna sarıp yüzümü yüzüne yaklaştırdım. "Doymadın sen bugün beni sevmeye." Diye mırıldandım gülümseyerek. Dudağıma nazik bir öpücük kondurduktan sonra "Mmh, ne zaman doydumki seni severken?" Dedi.

Anlık cesaretimle sertçe dudağına yapışıp boynundaki ellerimi saçlarına götürdüm. Jungkook tek elini kalçama doğru götürüp yoğurmaya başladığında ağzının içine boğukça inledim. Daha 15 dakika önce korkuyorum diyen ben, şimdi jungkook'u deli gibi istiyordum. 

Kasıklarımı öne ittirip aletinin penisime sürtmesini sağladım. 

*****(Lan ramazan ayında carpılcaz amk)

Sabah uyandığımda üstümde sadece boxer ve jungkookun büyük tişörtlerinden vardı... Ve, ben jungkookun göğsünde uzanıyordum.

"Bebeğim?" Konuşmak istedim, ama sesim götümden çıktığı için konuşamadım.
"Hm." Dedim aşırı kısık ve götüme kaçmış bir sesle.

Jungkook kahkaha atıp başını geriye yasladığında kaşlarımı çattım. "Of, Tanrı belanı vermesin. Heryerim ağrıyor."

Yanındaki komodinin çekmecesinr uzanarak içinden kara mürverli pastil ve ağrı kesici çıkardı.

Yeontanı ve bamı özlemiştim...

Ağrı kesiciyi dudaklarımın arasından ittirip suyu içirdi. Sonra kara mürverli pastili alıp içinden bir tablet alarak ağzımdan içeri itti.

"Aşkım, arkadaşımı 15 kişi dövüp kaçmış." Dedim.

"Yalan söylemesin amına koyayım, 10 kişiydik." Dedi. Gözlerim kocaman açılırken ağzım aralandı.

"Eee Güzel mi tadı?" Diye sorduğunda kafamı salladım. O sırada ağzıma nane limon tadı geldiğinde yüzümü buruşturdum.

"Iy, kusucam şimdi. Ihlamurlusu yok mu bunun?" Diye sordum.
"Var bebeğim bekle onu yut, veriyim." Dedi.

Hızlıca pastili yuttum. İhlamurluyu
Dudaklarımın arasından itince o bal ve limon tadını alınca gülümseyerek pastili emmeye başladım.

Pastili yutup kendimi jungkook'un yanına attım. Biraz uzaklaşıp gözlerimi kapattığımda uyumaya çalışmıştım, ama olmadı.

Jungkook'un göğsüne dokunup tek kolumu ensesine attığımda elini bacaklarımın arasından geçirip kalçamdan tuttu ve beni kendisine çektiğinde sol bacağımı karın boşluğunun üstünden atarak beline koydum.

"Bir dakika, yüzüğün nerede senin?!" Diye çıkıştığında bende korkuyla olduğum yerde oturur pozisyona geçtim.

"Hasiktir, dün düşmüş galiba." Diyerek yere baktım. Yatağın ucunda duran yüzüğü görünce gülümseyip yüzüğü geri parmağıma taktım.

"Ahh, jungkook belim aşırı kötü ağrıyor." Ağlamaklı bir sesle göğsüne sokuldum. "Krem falan sürmemi istermisin?" Kafamı sallayıp istediğimi belirttim.

Çekmeceye baktığında olmadığını fark etti. "Bebeğim, evde durabilir misin? Çocuklar uyuyor zaten. Evde ağrı kesici krem bitmiş, almaya gitmeliyim." Dedi.

Ne kadar gitmesini istemesemde kafamı salladım. "Tamam kocacım, Dikkat et kendine." Dedim.

Yataktan kalkıp üstünü giyindi ve odadan çıkmadan önce dudağımdan öpmeyi unutmamıştı tabii ki de.

-

Çalan telefonuma doğru uzanıp arayan kişiye baktım. Telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Efendim baba?"

WHAT'S İS?!İS İT LOVE?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin