22-

24 3 0
                                    

22.bölüm lan- oha mk.

******

Hyera serumu çıkardıktan sonra jungkook chanı kucağına aldı. "Ne düşünüyorsun bakalım bu kadar güzelim?"

"Okul... Okula tekrar başlarsak çocukları yanımızda nasıl tutucaz peki? Soobinler bunu garip bulmazmı?"

"Sevgilim, fakültedeki herkesin şuan bir çocuğu vardır eminimki."

"Of, bilmiyorum kafam allak bullak." Dedim geçiştirircesine. Beraber odadan çıkıp otoparka gittik.

-

Mutfakta kendime cips sosu hazırlarken karnımda bir çift sıcak el hissettim. Yerimde sıçrayınca kafamı dolaba çarpmam bir oldu. Bir elimi kafama götürüp acıyla inledim. "Tanrı belanı vermesin jungkook! BOK VARDA ÖYLE HAYALET GİBİ SESSİZCE GELİP ARKAMDAN SARILIYORSUN AMINA KOYAYIM!" diyerek bağırmaya başladım. Jungkook saçlarımdan öpmeye başladığında bu yetmezmiş gibi elimle kalça kemiklerine, kalçasına ve karnına tokat atmaya başladım.

Jungkook 2-3 adım geri çekildiğinde ayağa kalkıp sertçe kafasına vurmaya başladım. Elleriyle kafasını siper ederken ensesine vurmaya başladım.

"Aşkım, aşkım yeter yeter aaağğğ! ACIYOR!" Jungkook geri geri kaçıp masanın diğer ucuna geçti. "Ya yavrum yeter vallaha her yerim acıdı, hem sen kocana kıyamazsın değil mi?" Dudaklarımdan derin bir nefes verip jungkooka gel dedim. Jungkook yanıma geldiğinde başını kollarım arasına alıp vurduğum yerlerini teker teker hepsini öpmeye başladım.

Jungkook küçük bir çocuk gibi ellerini bel boşluğuma yerleştirip yan tarafımdaki karın boşluğumdaki tiklerimle oynamaya başladığında kıkırdayarak geri geri kaçtım.

"Aşkım, yapma valla huylanıyorum ya!" Diyip sosumu yapmaya devam ettim. "Şey. Aşkım, abur cuburları koyduğumuz dolabın cips kısmını açıp içinden herhangi bir tane cips verirmisin?" Diyerek rica ettim.

Jungkook cips dolabına gidip eline iki tane cips almıştı. Kararsız kalmış gibi öndeki tavşan dişlerini alt dudağına geçirerek cipslere baktı.

"Eğer çok kararsız kaldıysan ikisinide getirebilirsin hayadım." Dedim. Elindeki cipsleri masa tarzı tezgaha koydu. Hem şekerlemeler için hemde cipsler için bölmeli tabaklardsn cipsler için olanı jungkook'un yanına koydum.

Bende şekerlemeleri açıp bölmelerin içine dökmeye başladım. Jelibonlar bittikten sonra çikolatalara geçtim.
Onlarda bittikten sonra dışı kaplı kuru meyveler için ayrı bir tabak daha çıkardım.

Şekerlemeler den azıcık azıcık alıp minik tabaklara koyarak geri kalanını kapağını kapatıp abur cubur dolabından şekerlemeler kısmına koydum.

Jungkooktan kalın bir inleme sesi çıktığında hızlıca arkamı döndüm. Hannah jungkookun kolunu ısırıyor, Chan ise oturduğu yerde ayaklarını havaya kaldırmıştı. "Chan yapma oğlum öyle kalıcaksıınnn." Diyerek kahkaha atmaya başladım.

"Hannah, ısırma babacım ama kolum- Ahh!" Jungkook hannahı kucağına aldığında Hannah çığlık attı. "Baba! Kutar beni!" Diyerek çığlık atan Hannah ve chanın havada kalmış ayakları.

Hannahı jungkooktan kurtarıp, pardon daha doğrusu Hannahı kucağıma alıp jungkooku hannahtan kurtardım.

"Babaa! Cip ittiyom baba veymiyo!" Elime küçük bir parça cips alıp hannaha uzattım. Hannah gülümseyerek elimdeki cipsi alıp mutluluk ile yemeye başladı.

"Eğk cis gibi bu." Dedi Hannah. "Hmhm o yüzden koş chanın yanına aşkım," diyerek gönderdim Hannahı.

"İyimisin aşkım?"

WHAT'S İS?!İS İT LOVE?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin