27-

24 0 0
                                    

selamın aleyküm 27. bölüm ve resmen hikayenin yarısına geldik....

duygulanmış bir anayım şuan.

ŞAKA QPSDXZŞİSPWQF. (komik değildi biliyorum önümüzde daha nice 50 bölümler var:))

-

çocukları uyutup yemeğimi yedikten sonra odamıza çıktık. Tam yatağa yatarken hapşırdığımda jungkook yanağımdan öptü. "iyi yaşa meleğim." Dediğinde tekrar hapşırmam ani oldu. "çok yaşa güzelim." Yatağa yattığımda tekrar hapşırdım, jungkook bana bakıp meraklı ve şaşırmış gözlerle baktı.

"Ne oluyor meleğim? Hasta falan mısın?" Dizleri üstüne oturup beni kucağına çekip yatağa oturduğunda hapşırık yüzünden dolan gözlerimle ona baktım. Göz kapaklarımın üstünden öptüğünde gözümden yaş aktı. Burnumu hafifçe çekip dudaklarımı büzerek ona baktım.

"klimanın altında çarpıldım kesin." Dediğimde elimle ağzımı kapatarak tekrar hapşırdım. Elinin tersini alnıma götürüp ateşime baktı. "Hafiften ateşin var ama yükselmez diye umuyorum." Dedi.

"Ama olsun biz yinede seni ılık bir duşa sokalım.." Diye mırıldandı kendi kendine. "Hiçbir insanoğlu beni o suyun altına sokamaz."

"En son bunu dediğinde suyun altına girip bana sığınmıştın." Diyerek kucağındaki benle duşa ilerledi. Tekrar hapşırdığımda kıkırdayıp kulağımın arkasından ve burnumun ucunu öptü. Suyu sıcak ve soğuğun ortasında durdurup elinin ucuyla suya baktı. "hmm, su iyi."

Ben kucağından tam inicek iken hızlıca ikimizide buz gibi soğuk suyun altına soktu. "Ananı- Ebeni sikiyim, Su buz gibi neresi ılık bunun kook ya?!"

"Şşşh, artık sana küfür etmeyi yasaklıyorum. Yakışıyormu hiç o güzel dudaklarına gereksiz yere küfür etmek hm?"

"Sen ilk önce kendine bak ya a-aa." Diyerek yanıt verdim. Jungkookun göğsüne sığınarak tişörtünü elimle kavradım. "Aşkım, çı-çıkalımmı artık?"

"Az kaldı meleğim." Diyip boynumdaki dövmemden öpmüştü. (unutmadınız heralde bu dövmeleri paflcxşwsepl)

biraz daha soğuk suyun altında acı çektikten sonra beni kolaylıkla kucağına almış üstümü kurutarak yeni yarım kollu tişört ve pembe çilekli şortumu giydirdi. kendiside siyah yarım kollu tişört ve siyah saten şortunu giyerek beni tekrar kucağına aldı.

Eline fön makinesini alıp benimle birlikte odaya gittik. Yatağa oturup benide bacaklarının arasına oturtup fön makinesinin fişini prize taktı. "Saçlarını kurutup yatalım sonra sabah sana kendi ellerimle yemek yediririm hm?" Dediğinde kafamı sallayıp kıkırdadım.

neredeyse omzuma değen sarı saçlarımı kurulayıp yanağıma uzun ve sulu bir öpücük bıraktı. "kook gel bende senin saçlarını kurutayım." Dediğimde gülerek kafasını salladı. "Sen istersinde yapmazmıyız balım, sen yeterki iste bebeğim."

Yerlerimizi değiştirip jungkook yere oturduğunda kaşlarımı çattım. "Ama kook, yere oturma hasta olursun..." Dediğimde kafasını havaya kaldırarak bana aşağıdan baktı.

"Bebeğim senden uzunum ben boyun yetişmez-"

"Kook saçmalama lütfen aramızda en fazla 6 santim var, lütfen yatağa oturur musun?" Diye sözünü kestiğimde beni kırmayıp bacaklarımın arasına oturdu.

Uzun saçlarını kurutup saçlarına öpücük kondurdum. Şuan saçları kabarık durduğu ve komik geldiği için hafifçe güldüm.

"Büyük prens, saçların kabardı."

WHAT'S İS?!İS İT LOVE?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin