13. Bölüm(Doğum günü 1/2)

18 1 10
                                    

Hikayeye başlamadan önce şunu söylemek istiyorum.

VAY BE!

Toplam 224 okumamız olmuş!
Okuyan herkese burdan kalpler gönderiyorum❤️❤️❤️

Ve bu arada hikayeyi kontrol etmeden attım. Yazım yanlışım varsa şimdiden özür dilerim.

Neyse bu büyük duyuruyu da yaptığıma göre hikayeye başlayabiliriz😄

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Kuzey'in gitmesinin üzerinden bir kaç saat geçmişti ama şuana kadar ne Doruk ne de Kuzey geri gelmiş ya da aramıştı...

Ben ise Berna ile birlikte koltukta oturuyordum. Berna elindeki telefona gülümseyerek bir şeyler yaşıyordu. Ben önümde duran kapalı televizyona boş gözlerle bakıyordum...

Sonrasında yanımda bir hareketlenme hissedince Berna'nın olduğu yere yani sağıma döndüm.

Berna'nın yüzündeki gülümseme daha da büyümüştü ve olduğu yerden kalktı.

"Bir şey mi oldu?"
Dedim meraklı çıkan sesim ile.

Berna bana cevap vermeden odadan çıktı.

Bu biraz... Tuhaftı...

Beş dakika sonra geri geldiğinde... Yüzüne makyaj yaptığını fark ettim.

Odanın kapısının önünde durup bana döndü.

"Benim çıkmam gerek. Sonra görüşüz."

Bana el salladıktan sonra hızla dış kapıdan çıkmıştı. Ben daha ne olduğunu idrak edemeden gitmesinden dolayı bir şey diyememiştim.

Ama o gittikten kısa bir süre sonra kapının çalması ile yerimde kalmıştım.

Kapıyı açtığımda Doruk ve Kuzey birbirlerinin omzuna kollarını koymuş gülerek içeri girmişlerdi.

"Sonrasında bana ne dediğini biliyor musun? Boyumun kısa olduğunu söyledi! Üstelik ondan 10 santim uzun olmama rağmen."

Doruk'un gülerek söylediği söz karşısında Kuzey daha çok gülmüştü.

"H-hoş geldiniz."

Anlamaz bakışlarla onlara baktığımda Kuzey burda olduğumu yeni fark etmiş gibi hemen Doruk'un omzundan elini çekti ve kendine çeki düzen verip gülmeyi bıraktı. Onunla eş zamanlı olarak da Doruk onun omzundan elini çekmişti.

Ama Kuzey'in aksine Doruk gülmeye devam etti.

Sonrasında gözleri ile evi aradı ve gülmeye o da ara verdi.

"Benim sarı kuşum nerde?"

"Siz gelmeden kısa bir süre önce gitti."

Doruk'un gülümsemesinden eser kalmamıştı.

"Neyse en iyisi ben odama çıkayım hem saatte geç oldu. Hadi size iyi geceler."

Doruk bize el sallayarak yukarı çıktığında yeniden Kuzey'e döndüm.
Ve o sırada onun da bana baktığını gördüm.

Bir süre sadece birbirimizin gözlerine baktık. Neden böyle bir şey yaptığımız konusunda en ufak fikrim yoktu. Ama sanki o an... Gözlerinde garip bir şey gördüm.

Büyülenmiş gibi...

"Daha iyi misin?"

"Ben senin gri gözlerini gördüğüm her an iyi oluyorum..."

Kuzey'in gözlerime bakmaya devam ederek ve bilinçsizce söylediği belli olan sözleri karşısında kaşlarım hafif çatılmıştı.

Ne dediğini yeni idrak ettiğinde ise gözlerini hızla benden kaçırdı.

Kusursuz Bir  HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin