Ertesi gün 22:02
Bu gün Mete, Demirkan, Sevim, Caner ve Eylül ile beraber dışarı çıkacaktık.
Caner'in bölümündeki son sınıfların yıl sonu partisi vardı. Ve Caner'den hoşlanan bir kız onu da davet etmişti. Caner ise ondan kurtulmak için bizi de davet etti. Sonuç olarak: akşam hep beraber yıl sonu partisine gidiyorduk.
Bende; bu bahaneyle, Kuzey ile yeniden birlikte olduğumuzu açıklayacaktım.
Aslında Caner, Bartu'yu da davet etmişti ancak-sanırım dünkü olaylardan ve benden kaynaklı- ders çalışmak istediğini söyleyerek reddetti.
Kuzey, partiye sonradan katılacaktı. Çünkü şu sıralarda; şirketinde, yolunda gitmeyen birkaç şey vardı.
Sanırım bunların başlıca sebebi çalınan hisselerdi...
Bu yüzden Caner ve ben, Eylül'le Mete'yi almak için motorcu ekibinin kulübüne gelmiştik.
Demirkan ve Sevim çoktan partiye gitmişti. Ama Mete ve Eylül çıkmak bilmiyordu!
En az yarım saattir onları bekliyorduk!
Artık oflayarak arabadan indim.
"Nereye?"
Demirkan'nın, arabanın içinden kolumu tutması ile ona döndüm.
"Şu gelmek bilmeyen arkadaşlarımıza bir ders vermeye."
Gözlerimi devirdim. Demirkan, önce kıkırdadı; ardından kolumu bıraktı. Bunun üzerine bende kulübe doğru yürüdüm.
İçeriye girdiğimde çoğunlukla ahşap ağırlıklı bir tema ile karşılaştım. Duvarların neredeyse hepsinde motor posteri vardı. Ya da yarış afişleri...
Üzerimde siyah bir pantalon ve kırmızı bir tişört vardı. Tişörtümü pantolonun içine sokmuş ve üstüne de düz, siyah, ince bir gömlek almıştım.
Ayaklarımda spor ayakkabım vardı. Bence bir parti için illa elbise giymeye gerek yoktu. Ben eğlenmeye gidiyordum, koca aramaya değil.
Gerçi kocamı bulmuş sayılırım ama olsun. :D
İçeriye girdiğimde tam karşımda bir bar ve masanın arkasında barmen duruyordu. Elindeki şişeyi sallayarak, kokteyli hazırlıyordu.
Masanın başındaki motorcu kızlara gülümsedi. Kızlar ise hayran hayran onlara baktı. Onlara göz devirerek barmenin yanına gittim.
Barmen önce beni süzdü ve ardından tatmin olmamış bir bakışla gözlerini gözlerime çıkardı.
Üzgünüm beklediğiniz: gibi açık seçik giyinmemişim bir dahakine dikkat ederim(!)
"Ne istiyorsun gizemli sis?"
Tek kaşımı kaldırdım.
"Gizemli sis?"
Burnundan güldü.
Üzerinde siyah ve vücudunu saran bir tişörtle, siyah bir dar kot vardı. Tişörtün kollarının o kadar kısa olmasının sebebi: kol kaslarını, insanların gözüne sokmaktı bence.Başını bana yaklaştırdı.
Masadaki birkaç kızın bana öldürecek gibi baktığını göz ucu ile gördüm.Gözlerime ağır çekimde baktı. Sanki gözlerimde bir şey arıyordu.
"Gözlerin gri... Tıpkı havadaki sis gibi."
Bakışlarını vücudumda gezdirdi. Bundan kesinlikle rahatsız olmuştum!
Bu yüzden uyarır gibi boğazımı temizledim.
Mete ve Eylül'ün böyle bir ortamda olduğuna inanamıyordum! Üstelik buraya haftanın her günü geliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Bir Hayat
RomanceHayatındaki ikinci gerçek kazayı yaşayan Öykü. Bu sefer bir kişi daha değil aynı zamanda hafızasını da kaybetmiştir.