28. Bölüm (Yeniden Karşılaşma)

10 1 6
                                    

Öncelikle bölüm geç geldiği için üzgünüm.

Ödevlerim ve sınavlarımdan kaynaklı yazamadım.😞

Ama neyseki yaz tatiline az kaldı. Bu yüzden daha düzenli bölüm atacağım.🥰

Ve belki bazı günler bir günde iki bölüm atarım. Telafi amaçlı.😉

Neyse sizi daha falza tutmadan bölüme geçelim.

İyi okumalarrr~~~

🌸🌸🌸🌸🌸🌸
Eylül bakışlarını kadının fotoğrafından çekmeden konuştu.

"Nerden buldunuz bu fotoğrafı?"

Yutkundum ve yavaş adımlarla ona yaklaştım.

"Tanıyor musun?"

Eylül ağır çekimde bakışlarını ekrandan kaldırıp bana baktı.

"Nerden buldunuz?"

Soruyu yinelemesi ile kaşlarımı çattım.

"Tanıyor musun?"

Aynı şeyi bende ona yaptım.

Eylül oflayarak başını geriye attı.

"Bir şeyler çeviriyorsunuz ve bana söylemiyorsunuz!"

Anlık bir öfke ile sesini yükseltmişti.

Bu sırada Caner ve Mete de gelmişti.

Eylül duruşunu düzeltti ve hepimize baktı.

"Artık beni arkadaşınız olarak gördüğünüzü düşünmüyorum. 4 gündür bir tuhaf davranıyordunuz zaten. Benden ne saklıyorsunuz?"

Tek kaşını kaldırdı ve sorar bakışlarla bize baktı.

Mete, elini ensesine attı ve kısık bir sesle cevapladı.

"Aslında sana söyleceklerdi. Ama ben..."

Ona daha fazla bakamadı ve bakışlarını yere eğdi.

"Ama sen ne?"

Eylül, cümlesini devam etmesi konusunda diretince Mete istemsizce konuştu.

"Başına bir şey gelmesini istemediğim için sana söylemelerini istemedim..."

Eylül şaşkınca Mete'ye baktı. Çünkü tıpkı bizim ilk halimiz gibi o da bunu beklemiyordu.

"Neden yaptın bunu?.."

Eylül artık sadece Mete'ye bakıyordu.

Mete ise yere.

Eylül'ün sorusuna sessiz kaldı. Eylül bu durum karşısında kaşlarını daha çok çattı.

Ama sonra konuyu değiştirmek ister gibi konuştu.

"Yani ortada böyle bir durum varsa... Demekki boyunuzu aşan bir işe bulaştınız?"

Yeniden teker teker biz baktı. Mete hâlâ yere bakarken, ben ve Caner çekingen şekilde başımızı salladık.

Eylül derin bir nefes aldı.

"Açıkçası kızı tanımıyorum ama..."

Göz ucuyla kıza baktı.

"Yüzü tanıdık... Bir yerde gördüm..."

Elini çenesine koyup bir süre düşündü. Sonrasında parmaklarını birbirine vurup şıklattı ve bize baktı.

"Yanlış hatırlamıyorsam onu daha önce Doruk'un yanında görmüştüm. Birkaç defa ziyarete gelmişti. Bazen yarışlarımıza katılıyordu. Açıkçası berbat bir motorcu. Bu yüzden hep Doruk'un motoruna biniyor. Onun arkasında beline sarmaş dolaş olmuş şekilde gidiyor..."

Kusursuz Bir  HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin