Kusursuz Bir Hayat

32. Bölüm (Yalan Aşk)

Öncelikle şunu söyleyeyim. Şarkıyı şimdi açmayın. Ben açmanız gereken yeri yazacağım.🥰❤️

Ve birde şunu diyeyim. Bu bölüm: özel bölüm. Doruk ❤️ Buket shipimiz için özel olarak yazıyorum.
İyi okumalarrrr🥰
🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Doruk'un anlatımı...

"Çıkıyor musun yoksa seni buraya kitleyeyim mi?!"

Ayağımı sertçe tuvalet kapısına vurdum.

"Lan gerizekalı! Rahatça sıçamıyoruz bile!"

Çetin söylenerek sertçe kapıyı açtı. Sırıtarak ona baktım.

"Banane kardeşim. Ben mi dedim sana o kadar acıyı göm diye."

Omuz silkttim. Çetin 'pislik' dercesine bana baktı.

"Yarış yapalım diye tutturdun çocuklara. Olan sana oldu."

Yüksek sesle kahkaha attım. Çetin kafama sertçe vurunca kahkaham yarına kesildi. Kafamı tutarak, kısık gözlerle ona baktım. Sonrasında ikimizde birbirimize bakıp güldük ve bende kolumu omzuna attım.
Çetin sırıtıp elini belime koyunca kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Ayıptır sorması ne yapıyorsun canım arkadaşım?"

Gözümün seyirmesi ile Çetin gülerek elini belimden çekip benim gibi omzuma attı.

Beraber tuvaletten çıktık.

Çetin, dün gece şehre dönmüştü. Sonunda 1 haftalık gidişi son bulmuştu. Ardından ekipçe onun gelişini kutlamak için, her zaman gittiğimiz bir bara gelmiştik. Şuan saat gecenin üçüydü. Bu yüzden fazla kişi yoktu. Yanlış hatırlamıyorsam bizimle birlikte bir grup daha gelecekti. Sanırım üniversite arkadaşlarının toplanması tarzı bir şeydi...

Masaların olduğu yere geldiğimizde; Rüzgâr ve Berna'nın sarılmış şekilde, bir koltukta olduğunu gördüğümde; dişlerimi sıktım.

Çetin bu değişimimi fark etmiş, önce bana baktıktan sonra baktığım yere bakmıştı.

"Bunları kim çağırdı?"

Adeta dişlerimin arasında tıslar gibi konuşmuştum.

"Bilmiyorum dostum. Belkide ekibimizdeki dostları çağırmıştır. Neyse sen onları boş ver."

Kolunu benden çekti ve biraz uzaklaştı. Ardından omzumu sıvazladı.

"Kafana takma dostum. Nasıl olsa artık önemsizler."

Derin bir nefes aldım. Bu gün olay çıkarmam iyi olmazdı. Fakat sakinleşmeye ihtiyacım vardı.
Gözlerimi bir iki saniye kapattım. Fakat geri açtığımda...

"Kahretsin!"

Çetin, inleyerek çıkardığım sesin ardından bana baktı. Bense arkamı dönüp; elimi yüzümün kenarına koyarak, yüzümün görünmesini engelledim.

"Ne oldu?"

Çetin şaşkınca bana baktı. Kısık bir sesle cevap verdim.

"O burda..."

"Kim?"

"Buket."

Çetin'in gözlerini büyüttüğünü göz ucuyla görmüştüm.

"Sanırım bizimle beraber gelen grupta o da var."

Ağzımın içinden bir küfür savurdum. O kızı görmem benim için iyi değildi.
Onu ne zaman görsem öpmek istiyordum.
Sanki dudakları benim öpmem için yalvarıyordu.
Şuana kadar pek çok kızı öpmüştüm. Fakat hiçbiri Buket gibi değildi.