3. BÖLÜM

2.4K 284 346
                                    

Mutlu akşamlaaar!

Kıpır kıpırım şu an 😉 Uzun bir bölüm bizi bekliyor! Hemen bölüme geçelim miii?

Yorumlarınızı ve yıldızlarınızı bekliyorum <3 Keyifli okumalar <3


"Hoş geldin, kızım."

Derin bir nefes alıp eğlenceli yanıma sığındım. Birilerine, bir şeylere kızmayı bırakmalıydım.

"Laleciğim, hoş geldin. Yine çok hoş görünüyorsun."

Ferda'nın sözlerine gülümseyip teşekkür ettikten sonra babama sarıldım. "Nasılsın, baba?"

"Güzel kızımı gördüm ya, benden iyisi yok." Gülerek kolunu omzuma attı. Birlikte içeriye girdiğimizde, daha birkaç gün önce burada kaldığımı hatırladım. "Hemen yemeğe geçelim mi? Ama çok aç değilsen bir şeyler içelim önce."

Babamın belinde olan elimi hafifçe hareket ettirdim. "Yani bana fark etmez. Aç olan sensin gibi görünüyor." Tek kaşımı kaldırmıştım.

Bana karşılık veren Ferda oldu. "Menüde onun da çok sevdiği yemekler var. O yüzden heyecanlı." Bunu söylerken samimi bir tavırla omzumu sıkmıştı. Annem burada olsaydı Çek o elini kızımın üzerinden! diye Ferda'nın saçına yapışırdı. Bu düşünceyle gülmeden edemedim. Kapının önündeki ruh hâlimden kurtulduğum için aşırı rahatlamıştım.

"Sen Ferda'ya bakma, kızım. Yediğimize içtiğimize dikkat ediyoruz ama bu akşam da kızım geliyor diye istisna yapmamayım mı?" Hafif alıngan bir tavırla karısına bakıyordu. Karısı... Benim hâlâ alışamadığım karısı...

"Babacığım, olur arada öyle kaytarmacalar. Sen zaten disiplinli bir adamsın. Ama önce soğuk bir şeyler içersem çok sevinirim," derken koltuğa yayılmıştım bile.

"Soda içine tek limon dilimiydi, değil mi?" Ferda ilgiyle ve mutlu bir gülüşle bana bakıyordu.

Onu kırmaya gönlüm el vermedi. "Aynen. O benim sevdiğim bardakta isterim ama." Ooo! Tam ağzıma terlikle vurmalık bir cümleydi bu. Resmen Ferda'ya şımarmıştım. Annemin hayaleti enseme doğru üflüyordu galiba çünkü ürpermiştim.

Bana göz kırpan Ferda, "Biliyorum, canım," diyerek mutfağa doğru hareketlendi.

Babamla baş başa kalmıştık. "Ferda her zamanki gibi bu akşama çok özendi. Seni önemsiyor."

Gülümseyerek ona döndüm. "Yani... Kocasının kızına kötü davranacak kadar aptal değil sonuçta." Sözlerimi durdurma şansım yoktu. Bakışlarımı babamdan hızlıca kaçırdım.

"Küçük hanım!" Sesi alçak fakat uyarı yüklüydü. "İkinizin arasında köprü kuruyorum. O sana iyi niyetle yaklaşıyor ama senin bu sivriliğini ne yapacağız, hiç bilmiyorum."

"Ben de bilemiyorum. Kime çektim acaba?" Az önce tırsan ben değilmişim gibi çat çat devam ediyordum. Babam saçlarımı karıştırınca sinirlendim. "Ya nefret ediyorum bu hareketten, baba! Küçüklüğümden beri bi' rahat bırakmadın ama!" Bunu aslında kendince bir sevgi gösterisi olarak düşünürdü. Mızmız bir çocuk gibi saçlarımı hızlıca düzeltip kollarımı göğsümde birleştirdim. O sırada Ferda elindeki bardağı bana uzattı. "Teşekkürler," dedim. Mecburen kollarımı çözmüştüm. Sodanın serinliği çok iyi gelmişti.

"Evine tam olarak yerleşmişsin. Tuana'yla konuştuk bugün."

Ferdacığım giriş yapacağı yerleri çok iyi biliyordu. Hakkını yiyemezdim. "Evet. Tam anlamıyla yaşanır bir yere dönüştü. Kira işinden de yırtmış oldum. Daha doğrusu teknik olarak yırtan sen oluyorsun." Son cümlem babama yönelikti.

KANUN KAÇAĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin