6. BÖLÜM

2K 256 222
                                    

Musmutlu akşamlar olsun! <3

Her bölümde benim biraz daha heyecanlanmam normal miii? :))))

Kalbim hep pıt pıt :D Siz de benimle aynı fikirde misiniz? ;))))

Hadi, hemen bölüme dalın! Yıldızlarınızı eksik etmeyin! Ve tabii ki yorumlarınızı da merakla bekliyorum <3


İzzet Tahtacı ya da gerçekte her kimse kapıyı iterek içeriye girerken, ben de hâliyle geriye doğru birkaç adım attım. "Dışarıya çıkın hemen! Yoksa polis çağıracağım!" Sözlerim onun üzerinde hiçbir etki yaratmadı. Bu durumu komik bulmuş olacaktı ki yüzünde şimdi gerçek bir gülüş vardı.

Yanımdan geçip içeriye doğru ilerledi. Adamdaki rahatlığa inanamıyordum. Kapıyı açmakla çok büyük bir hata yapmıştım fakat artık çok geçti. Arkasından hızlı adımlarla gidip masamın olduğu yere geçtim.

Bakışlarım üzerinde gezindi. Siyah bir takım içine beyaz bir gömlek giymişti. Kravatı yoktu. Uzun boyluydu. Kahverengi, kısa saçlarına baktım. Kirli sakalı normalden daha uzundu. Dikkatimi gözlerine verdiğimde, onun da aynı ilgiyle bana baktığını fark ettim. Açık kahverengi gözlerinde kendinden emin bir ifade vardı. Rahattı. İki adamına henüz hiçbir direktif vermemişti. Ve bu vermeyeceği anlamına gelmiyordu.

"Bu şekilde içeriye girmek istemezdim. Davet edilmeyi tercih ederim."

"Davet edilmediğiniz bir yere de girmemelisiniz zaten. Sizinki zorbalık!" Ay Lale! Bi' sus cidden! dedim içimden. Güzel... Bu bana şu an çok iyi geliyordu. Sakinleşiyordum fakat yine de ellerim terliyordu. Ben bu klimayı açmamış mıydım?

"Yavuz'u uzun zamandır tanıyorum," dedi sanki bu bana bir şey ifade etmeliymiş gibi. "Pek öyle... Nasıl desem? Yani ilişkileriyle öyle göz önünde olmayı tercih eden biri değil. Sizden önceki sevgilisi İlay Akyel..." Bu isimden nefret ediyordum. "Onunla el ele kameralara poz vermezdi."

"Eee?" dedim. Sabrımın sınırı falan kalmamıştı çünkü Yavuz'un eski sevgilisinin mevzusu canımı sıkmıştı. Bir de bu deli cesaretimin dozunu ayarlayabilseydim iyi olurdu...

Ellerini pantolonunun ceplerine koydu. "Lale Hanım... Dediğim gibi... Yavuz'u yıllardır tanırım. Şimdiye kadar ilişkisi hakkında birilerine açıklama yaptığını hiç görmedim. İşte bu yüzden, şu otel grubunun davetinde tam tersi bir davranış içine girmesi beni oldukça şaşırttı. Üstelik büyük bir öz güven kuşanmış durumda."

Beni şaşırtmamıştı oysaki. Çünkü Yavuz'la ilk karşılaşmamızda aramızdaki çekim inanılmazdı. Tabii karşımdaki adamın bundan haberi yoktu.

"Tutkulu öpüşmeniz olay oldu!" derken gülüşü aşırı derecede sinir bozucuydu. Kafasında bazı analizler yapıyor gibiydi. Onun nereye varacağını merak ediyordum.

"Siz de söylediniz işte!" Her şeye de karşılık vermeseydim iyiydi tabii... "Aramızdaki çekimden kaynaklı o," dediğimde gerginlik her yanımı sardı. Bayağı açık ve öz güvenli konuşmuştum.

Sözlerim hoşuna gitmiş gibiydi. Çünkü bakışları şimdi daha büyük bir ilgiyle üzerimdeydi. "Şaşılası fakat memnun edici," derken aynı zamanda da düşünceliydi. "Anlaşılan o ki siz onun hayatındaki dönüm noktasısınız. Güzel..." Durumdan kendine pay çıkarmışa benziyordu.

Ani bir hareket yapmamaya çalıştım. Olduğum yerde kıpırdanıp masama biraz daha yaklaştım. Ona tekrar baktığımda, yüzündeki gülüşün tamamen kaybolduğunu gördüm. Hemen açıklama yaptım. "Yoğun olduğumu söylemiştim. Benden acilen cevap bekleyen bir müşterim var. Yazışmam yarım kaldı. Sayenizde!" Laf çarpmadan da duramıyordum. Cidden yürek yemiştim bence. "E-postayı tamamlayıp göndermem lazım."

KANUN KAÇAĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin