7. BÖLÜM

1.6K 224 166
                                    

Herkese merhaba!

Kanun Kaçağı bölüm akşamı dediler, geldik :)))

Umarım keyifler yerindedir ;)))

Sizi sevdiğinizle baş başa bırakıyorum :P :))))

Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı unutmayııın!

Seviyorum sizi <3


Sıcak havadan nefret ediyordum. Yazlık kıyafetler giymeyi sevsem de sıcağa cidden tahammülüm yoktu. Duştan sonra mini jean şortlarımdan birini giymiş, üzerine de beyaz renkte crop bir tişört seçmiştim. Saçlarımı at kuyruğu şeklinde toplamış, yüzüme nemlendirici haricinde bir şey sürmemiştim.

Spor ayakkabılarım ve küçük kol çantamla tamamen hazırdım. Aslında değildim. Annemin sorgularına gerçekten hazır değildim. Ama neyse ki Suna vardı. Annemin çocukluktan çok yakın arkadaşı, sırdaşı, evdeki yardımcısıydı. Bence bu akşam beni o kurtarırdı.

Evden çıkıp bahçe kapısına ilerlediğimde, gördüğüm şeyle adımlarımı durdurdum. Engin'le göz göze gelmiştik. Sanırım Yavuz'un önlemleri bana nefes aldırmayacaktı.

Bahçe kapısını açıp ona gülümsedim. "Senin burada ne işin var, Engin?" Bence artık ismiyle hitap edebilirdim. Yavuz da öyle yapıyordu. Tamam, sonuçta adam onun yardımcısıydı. Ama ben de Yavuz'la eşittim. Bence yani!

"Size annenizin evine kadar eşlik edeceğim, Lale Hanım." Aşırı kibardı. Pek gülümsemiyordu ama olsundu.

"Yani hiç gerek yoktu aslında." Yavuz gündüz ona hayır dememi kabul etmemişti anlaşılan. "Mesai saati de bitti," dedim olduğum yerden kıpırdamadan. Çünkü arabama binmek istiyordum. En son çocukluğumda okula şoförle gidip gelirdim.

"Benim mesaim devam ediyor," derken hareketlenip arabanın kapısını açtı.

Bakışlarımla şöyle bir inceleme yaptım. Yavuz'un titanium silver rengindeki Aston Martin'ini isterdim. Çünkü o zaman şoför koltuğunda Yavuz oturuyor olurdu. İçimden geçen düşüncelere sırıttım. BMW marka aracın arka koltuğuna otururken, içerinin soğukluğuyla aşırı keyiflenmiştim.

Lükse meraklı biri sayılmazdım. Olmazsa olmazlarım arasında değildi. Doğduğumdan beri hep bu hayatın içindeydim. Bu konuda esprili düşüncelerim, tatlı şımarıklıklarım olurdu. Tabii sadece Zeynep ve Onat'a şımarırdım. Başka insanların ya da arkadaşlarımın yanında yaşadığım hayatla övünmez, kendimi bir halt sanmazdım. Sadece sahip olduklarımın değerini bilir ve tadını çıkarırdım.

Araba hareketlendiğinde Engin'in yanında, yani şoför koltuğunda tanımadığım biri vardı. Kim bilir, daha kaç tanımadığım insan görecektim?

Annemin evi araçla on beş dakikalık bir mesafedeydi. Çantamdan telefonumu çıkarıp WhatsApp'a girdim.

Bence beni şımarttığının farkında değilsin. Sonra başına bela olabilirim. diye yazıp gönderdim.

Henüz bir dakika dolmadan cevap geldi. Bela sen olduğun sürece sorun yok.

Şu anda salak salak sırıtıyordum. Ağzım kulaklarımdaydı. Ne yazacağımı düşünürken elimdeki telefon titredi. Başımı eğip baktım.

İki günlüğüne görüşemeyeceğiz. Cuma akşamı dönmüş olurum. Bu sürede Engin yanında olacak.

Nereye gidiyodu acaba? Sorsa mıydım? Çok mu meraklı gibi görünürdüm? Of! Niye sormayacaktım ya?! Adam benim sevgilim değil miydi? Öyle sadece gün söyleyerek ne yer belirtmişti ne de ne sebeple gittiğini açıklamıştı. Üstelik ben bugün çok büyük bir olay yaşamıştım. Hayret bir şey!

KANUN KAÇAĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin