1.BÖLÜM 💙

1.2K 187 21
                                    

'Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa ölürler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa ölürler...!'                          







                              ~💙🌙~








Kasım 2023  Mardin...!






Yaralar vardır hayatta. Ruhu yavaş yavaş kemiren. Biriktikçe açılan, susuldukça artan. İçine attıkça daha da büyür bu yaralar. Çığ misali altında kalır insan. Ne nefesi çıkar, ne canı.

Kimseye anlatılmaz bu dertler. Çünkü ne dermanı vardır bu yaraların ne saranı. Kendi içinde yaşanır bu yaraların acısı. Bir derman arayışına girer insan. Kimsenin derman olmayacağını bilmesine rağmen. Öğrenir. Acı vericidir bu. Ama öğrenir insan.

Kimsenin derman olmadığı bu dünyada bir tek yara açar insan. Herkes derman bulmanın derdindeydi ama kimsenin derman olmayı düşündüğü yoktu.

Boğazımdaki düğümün başıma vuran ağrısı ile anlıyordum canımın ne denli yandığını. Nefesimin sürekli kesik olmasından, nefes alamadığımı. Islak yanaklarımın kurumamasından, sürekli ağladığımı. Vücudumun kıpırdayamamasından, hissizleştiğimi. Kalbimdeki sızının ne denli büyük olduğunu, artık anlıyordum.

Nefret ediyordum; önünü bağladığım duygularımın dönüp dolaşıp boğazımda düğüm olmasından. Unutmak isteyip unutamadığım anıların gözümde canlı kalmasından. Silmek istediğim izlerin vücudumda var olmasından.
Yaşanmaması gereken her şeyi yaşamış olmaktan. Hissettiklerimi anlatmaya yetemeyen kelimelerden. Vicdan sahibi olmadıkları için, bencil oldukları için, değer bilmedikleri için insanlardan.
En önemlisi de onları sevdiğim için KENDİMDEN! nefret ediyorum.

Karnımın üzerinden beni sarmalayan kola tutundu ellerim. O kadar güçsüzdüm ki bir şeylere tutunamazsam düşecekmişim gibi. Uçurumdan atlayıp sonsuza yüzecekmişim gibi. O kollar olmazsa yaşamayı unutacakmışım gibi.
Bedenimin her zerresinden artık nefret ediyordum. Bu yüzden kabul görmüyordum her an kaçacakmışım gibi beni sarmalayan bu kolları. Güçlü, güven verici ve huzurlu kollar. Artık bu kollar bile ağır geliyor her zerreme.

Kaldırmak istedim. Üzerimdeki ağırlığından kurtulmak istedim. Ama tek bir hareketim bile güçsüzlüğümü kanıtlar niteliğindeydi. Kelebek ısırığı gibi olan dokunuşuma bile hassastı bu kollar.

Daha çok sardı etrafıma. Boynumun altındaki koluda sıklaştı. Kafamı çekti dudaklarının yanına. Her bir saç telimi iyileştirmek ister gibi öptü. Nefret ettiğim saçlarımı kokladı ve öptü. Daha çok bulandı midem. Önceleri öpsün, sarılsın ve sevsin diye sırnaştığım bu bedenin şimdiki yaklaşımı istemeden de olsa artık benim midemi bulandırıyordu. Ben artık bana dokunulmasından nefret ediyordum!

𝑆𝐸𝑅𝑉𝐸𝑇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin