8.BÖLÜM 💙

947 65 15
                                        

'Sevgisizliği iliklerine kadar hissetmiş bir çocuğun tek umuduydu merhamet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Sevgisizliği iliklerine kadar hissetmiş bir çocuğun tek umuduydu merhamet....!'


~🌙💙~


Kuş cıvıltılarının yükseldiği bahçe girişinde elinde tuttuğu bebeği sarmalayarak sessizce bekliyordu küçük kız. Gözlerinin maviliği önünde durduğu koca kapıda merakla dolaşırken ne zaman açılacağını bilmiyordu. Sadece bekliyordu. Kapının kocaman ve korkutucu adamlar tarafından açılmasını ve abisinin neşeyle kapıdan girmesini bekliyordu. Saat kavramını bilmemesine rağmen güneşin hareketlerini bir bir takip ederken abisinin ne zaman geleceğini tahmin ediyordu.

Küçük bacakları ayakta dikilmekten yorgun düşerken ilerideki salıncağa oturmak istese dahi bunu göz ardı ederek olduğu yerde çömeldi. Güneşte sıcaklayan beton zemin bile buna engel olmadı. Usulca bacaklarını kendine çekerek güneşin kapıda yarattığı gölgenin boyuna baktı. Kapının gölgesi henüz ağaca yetişmemiş ama az kalmıştı. Bu gerçekle yerinden kıpırdayarak bebeğini daha çok sarmaladı. Tam o anda yaşlı ve kırık bir ses yükseldi arkasından.

"Mavi kız? Ne edersin güneşin altında? Başına güneş geçer bak." dedi yan evin damında dikilen komşusu.

"Hade içeri geç bakem."

Yorgun bedenini mindere bırakırken çatık kaşlarıyla söylendi yaşlı kadın. Her gün bu saatlerde kapının önünde dikiliyordu küçük kız. Kızgın güneşi dahi umursamadan abisi gelene kadar içeri girmiyor orada bekliyordu. Buna çok şahit olmuştu yaşlı kadın. Her ne kadar başına güneş geçer diyip eve girmesini tembih etse dahi dinlemiyordu küçük kız. O eve abisi olmadan girdiğini hiç görmemişti oysaki.

𝑆𝐸𝑅𝑉𝐸𝑇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin