15.BÖLÜM 💙

264 22 33
                                    

'Silinmez anlar vardır, karşı konmaz özlemler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Silinmez anlar vardır, karşı konmaz özlemler...!'




~🌙💙~




Ciğerlerime yetişemeden özgür olmak için çabalayan nefes ataklarına sahiptim. Biliyordum nefes alıyordum. Hatta ciğerlerim şişiyordu. Lakin bedenim aldığım o soluklarınn farkına varmayacak kadar sönük duruyordu. Dış dünyadan kopup giden aklım, uğuldayan kulağım ve tek bir şeye odaklı olsa bile gördüğü başka bir olayı canlandıran gözlerim ile öylece nefes almakta güçlük çekiyordum. Hemde bunu belli etmemeye çalışarak.

Neden diyorum kendi kendime. Neden?

Neden her şey yolundayken tekrar hatırlamak zorunda bırakılıyordum.

Her şeyi en acı şekilde kabullenmiş tüm zerrem neden tekrar tekrar nefes alamayacak hale gelene kadar her şeyi hatırlıyordu. Oysaki her şeyi unutan bir aklım vardı. Neden en önemsiz şeyleri silmek yerine acı verenleri silmiyordu. Acı çekiyordum. Hatırladığım, unutmadığım her an o elleri hala her zerremde hissediyordum.

Kesik kesik soluklandı ciğerlerim. Elim hala yanı başımdaki adamın avucu arasındaydı. Bırakmaya niyeti yoktu. Lakin bırakmadığı her saniye elinin üstü ben tarafından çizilmeye devam edecekti. Farkındaydım lakin buna engel olamıyordum. Aklımda yatıp kalkan her düşünce artık fiziksel bir tepki olarak benliğimi terk etme çabasındaydı.

Arsızca baştan aşağı süzdü beni o kadının sinsi gözleri. Dudağının tek tarafı hala yukarı kıvrık haldeyken karnıma ekstradan uzun uzun bakmaya devam etti. Tekrar döndü gözlerime. Tek kaşı havalandı. Muzip bir bakış takınarak kafasını ağırca aşağı yukarı salladı. Ardından tam sağımda duran adama döndü gözleri. Bir anda ne oldu anlamadım. Lakin yüzü hızla düştü. Büyük bir şaşkınlık hüküm sürdü gözlerinde. Bu sefer hem bana hem servete ayrı ayrı baktı. Anlam vermeye çalışır gibi bir kaç defa üst üste tekrar etti buna. Ardından birbirine kenetli ellerimize takılı kaldı. İşte o zaman gerçekten merak ettim. Neden dedim kendi kendime. Neden bir anda düştü eğlenir ifadesi?

Yanındaki adamlarla olan selamlaşmasına son vererek bana döndü Servet. Hala gözdeye baktığım için ona dönmem biraz zaman aldı. Lakin servetin de az önce baktığım yere baktığını farkettim. Kaşları çatık halde sadece bir kaç saniye baktı. Ardından sakince bana döndü gözleri. Yine şefkat dolu bir gülümseme sundu bana. Ve ben yine derin bir nefes alma ihtiyacı ile yanıp tutuştum. Yine kahvelerine bakarken tek bir soluk alıp verme ile her şeyi kenara itti aklım. Ve o, yine kahveleri ile mavilerime bakarak zihnimi susturdu.

"Bir sorun mu var?" dedi sakin sesi. Elimin üstündeki baş parmağı hareketine devam ederken kendime gelmek için çabaladım. Derin bir nefes aldım. Ardından kafamı sağa sola sallayarak onu reddettim. Her ne kadar aklımda, kalbimde var olan o sızı yine can bulmuş olsa bile bunu göz ardı ettim. Bunu yapmak zorundaydım. En azından eli hala sımsıkı elimde olan adam için zihnimi susturmak zorundaydım.

𝑆𝐸𝑅𝑉𝐸𝑇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin