6.BÖLÜM💙

605 146 11
                                    

'Sesimizede kalbimizede karanlık çöktü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Sesimizede kalbimizede karanlık çöktü...!'





                             ~💙🌙~






Bazen geçmezmiş zaman. Bir ömür misali çektiğin her acı saatlerini değil saniyelerini alarak ilerlermiş. Acı bir karanlıktan kurtulmak istediğin zaman inadına ilerlemezmiş akrep ve yelkovan. O karanlıkta o acıyı çekmeye mahkum edilmiş gibi kalırmış insan.

Bazen susmak dile mahsus değilmiş. Gözlerde susmayı bilirmiş. İçindeki her duyguyu yitirince sessizliği bir baş kaldırı olarak benimsermiş insan. Dili susar, ardından gözleri. Bir bir o sessizliğe gömülü hale gelinirmiş. Yerinde saymak gibi alışılırmış. Susmaya, acıya, yanmaya, kaybetmeye, karanlığa...

Ve var olan her canlı alışıyordu buna. Bende dahil...

Acıyan gözlerimi yavaş hareketler ile kapatıp açtım. Büyük bir yanma baş gösteriyordu gözlerimde. Kan çanağına dönmüştü. Biliyordum. Bir hafta! Tam olarak bir haftadır akmaktan kuruyan gözyaşlarım artık gözlerime ağrı veriyordu.

İçimde cayır cayır yanan kalbimin acısı gözlerime öyle bir vuruyordu ki nefesim kesiliyordu. Bedenimin her zerresi sanki inim inim inleyerek acı çekiyordu.

Bir haftadır bir çok yüz görmüştüm. Doktorlar, hemşireler, tanımadığım takım elbiseli adamlar, Salih ve o!

Tam olarak bir haftadır onun yanındaydım. Onunlaydım. Bundan sonra her zaman göreceğim yüzler onlar olacaktı. Ama ben onca yüzün arasından bir tek o yüzü istiyordum. Bir haftadır özleminden harap olduğum yüz! Abimin yüzü!

Şu bir haftada o kadar çok şey oldu ki çoğuna şahit olmama rağmen algılayamadım. Algıladıkarım arasında ise o adamın karşıma geçerek tane tane anlattıkları vardı sadece. Mesela Salih. Benim özel korumam olmuştu. Gerek varmıydı? Gerek duymuyordum. Ama kabul etmek zorunda olduğumu biliyordum.

Mesela abim. Ameliyat başarılı olmasına rağmen uyanmamıştı. Hala uyuyordu. Bir haftadır komada gibiydi. Hatta belki komadaydı ama haberim yoktu.

Bir kaç kez abimi ziyarete gitmeme izin verildi. İçeri girdim. Elini tuttum. Sesim çıkmasa dahi uzun uzun konuştum. O beni hissetti mi bilmiyorum ama ben onu ziyadesiyle hissettim.

Kesik bir nefes alarak bir saattir yaptığımı yapmaya devam ettim. Abimin odasının önünde çaresizce camdan onu izlemek. Uyanmasını dilemek. En ufak bir hareketini dahi yakalamak için pür dikkat izlemek. Buydu yaptığım. Tam bir haftadır düzenli olarak burada bekliyordum. Belki beni hisseder diye. Belki gözleri açılır da ilk başta beni görsün diye saatlerce bekliyordum burada.

Cama yasladığım elimin yorulduğunu ve uyuşmaya başladığını hissediyordum. Ama kolumu indirmek yerine tam da elimin yanına alnımı yasladım. Güçsüz gözlerim kapanmaya yüz tutmuşken inadına açık tuttum gözlerimi. İnadına ayakta tuttum bedenimi. Yorgundum. Daha fazla ne kadar dayanırdım bilemiyorum. Ama buradan ayrılırsam eğer hayatım ellerimden kayıp gidecekmiş gibi hissediyordum.

𝑆𝐸𝑅𝑉𝐸𝑇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin