7.BÖLÜM💙

690 97 8
                                    

'Kimsenin sevgisini hissedememek de kalabalık bir yalnızlıktır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Kimsenin sevgisini hissedememek de kalabalık bir yalnızlıktır..!'







~💙🌙~





Küçükken bir çok masal dinlerdik. Farklı farklı hayatları olan milyonlarca kahraman ve her birinin mutlu sona ulaştığı hayatları. Her masalın sonuydu mutluluk. Her satırında var olan inanılmaz aşk duyguları, sevgi kırıntıları mutluluğa adım adım yaklaşmasını sağlardı.

Peki iyiler hariç diğer kahramanlar?

Mesela kırmızı başlıklı kızın kötü karakteri olarak anılan kurt. Tek derdi karnını doyurmaktı. Bu muydu kötülük. Bir hayvanın fıtratına uygun davranması mıydı? Değildi. Asıl kötülük kurdu öldüren köylülerdeydi. Asıl kötü olan insanlardı. Kurdun hayatından habersiz sadece duydukları cümleler ile hareket eden insanlar. Oysaki kurdun hikayesi bilinmezdi. Sadece kötü olarak anılırdı.

Peki biz? Bizim hikayemiz bilinir miydi? Bilinmezdi! Çektiğim onca acı kimse tarafından bilinmezdi. Ben masaldaki hayatı önemsenmeyen o karakterdim. İnsanlar sadece duyduklarıyla hareket ederek bir kavrama yerleştirmişti beni.

İğrençtim. Ölmesi gereken o kişiydim onlar için. Oysaki benim tek yaptığımdı yaşamaya çalışmak. Kimseye dokunmadan. Zarar vermeden. Uzak durarak.

Bunca zamandır dikkat ettiğim bu özellikler insanların bana karşı hep yaptığıydı. Dokunarak, zarar vererek, uzak durmadan canımı acıtarak. Ve ben engel olamayacak kadar bir başımaydım. Onca insanın içinde iliklerime kadar yalnızdım.

Tıpkı şimdi olduğu gibi. Tek başınaydım, yalnızım. Etrafımda var olan onca insana rağmen Ben iliklerime kadar yalnızdım. Bir koşuşturma içerisindeki insanların arasından öylece duruyordum. Yüzüme tek bir mimik dahi oynamıyordu. İfadesizdim. Ama içimde sessizce kopan fırtına beni yok edecek türdendi. Ve Ben sessizce bunu bekliyordum. Nefes bile alamayacak haldeydim Oysa ki.

Üstümde sade beyaz bir elbise vardı. Saçlarım Feyza tarafından arkamda toplanmış haldeydi. Feyza ise her zamanki gibi tam başımda dikiliyordu. Ellerim kucağımda birleşik haldeyken Tek yaptığım Sessizce insanları izlemekti.

Kesik bir nefes aldığımda midemin bulandığını hissettim. Elim ağzıma siper olurken Neyse ki bulantım çok fazla değildi. Ama en ufak bir hareketimde harekete geçen Feyza için küçük bir şey değildi. Anında bana eğilirken "Hazel Hanım İyi misiniz?" diye sordu. Başıma aşağı yukarı sallayarak onay verdim. Eli sırtıma yerleşirken "İsterseniz lavaboya gidelim." Dedi. Bu sefer de başımı sağa sola sallayarak reddettim. Inanmadı ama isteğime karşı da çıkmadı.

Bugünlerde Mide bulantım çok fazlaydı. Bunun yaptığım stresten dolayı olduğundan emindim. Derin bir nefes alarak elime ağzımdan çektim. Tam o anda kapı açılma sesi doldu kulaklarımda. Anında oraya döndü Gözlerim. Mide bulantımı bile unuttum. Tek yaptığım nefesimi tutarak bakmak oldu.

𝑆𝐸𝑅𝑉𝐸𝑇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin