bölüm 20

1.3K 63 2
                                    

Maria sabah erkenden ablası tarafında kaldırılmiş hazırlanmıştı şimdi ailesi kahvaltı sofrasına toplanırken onlar dışarı çıkacaklarını söyleyip kapıya geçiyorlardı ev halkı maria ile boranın yan yana olacağından haberdardı süprizlerine bora da dahil olmuştu hepsinin ayrı görevleri vardı çünkü mesela azat bey istanbulda olmasına rağmen torununa gelemeyeceklerini belirten bir mesaj atmıştı maria üzülmüştü ama bora ile ilk defa dışarı çıkacak olmanın heyecanı vardı üzerine sabah ereni tekrardan göremeyince üzülmüştü abisi tarafından uyandırılmayı ve dahası abisiyle uyumayı çok özlemişti maria erenin neden olmadığını sormak için annesine baktı "anne eren abim nerde dün sabahtan sonra görmedim onu hiç" yasmin hanım kızının sorusuna ne cevap vereceğini bilemedi ne diyecekti senin doğum günün abinin karısı ve çocuğunun ölüm yıldönümü mü diyecekti aklına gelen gelini ve torunuyla omuzlarını düşürdü "bilmiyorum annecim abin yapar arada böyle çok takılma sen" maria annesine kafa salladı ablasıyla evden çıktılar borayı görünce gülümsedi maria...

"Günaydın sevgilim, ve sanem hanım" dedi bora neşeli sesiyle "günaydın boracım benim güzel kardeşim sana emanet ben arabama atlar kaçarım" hızlıca konuşan saneme gülümseyerek bakan ikiliden maria konuştu "git git sevgili mertciğini bekletme" sanem söylediği yalana ofladı başka isim mi yotku cidden dünyada "selamımızı da söyle" diye ekledi "söylerim ablacım hadi gidin siz" el salladı maria ve boraya kendi arabasına geçip doğum günü mekanına geçti.

"Ablam baya bir vaktimiz olduğunu söyledi ne yapıcaz" diye merakla sordu maria aklına gelen şeyi sevgilisine söyleyip söylememek arasında kararsız kalmıştı "ben diyorum ki biraz sahilde duralım, hava da çok soğuk aslında kafede falan otururuz daha sonra sana da uygun olursa benim emniyette 3-4 saat için işleme koymam gereken bir belge var onu halleder bir yerlere gideriz" maria planlamasına yapan sevhilisine hayranlıkla baktı o bu konularda baya kötüydü "bundan sonra bütün planlamalar senden o zaman sevgilim" maria yutkunup devam etti "anneme gideceğim" bora bir kaç saniyeliğine gözünü yoldan ayırdı "evdem yeni çıktın ya güzelim bir şey mi unuttun" maria gözünden akan bir damla yaşı anında sakladı "bugün..." uzun bir süre konuşmayınca bora "bugün?" dedi sorarcasına "bugün annemin beni terk ettiği gün, küçük marianın babasının prensesi olmayı bıraktığı gün" bora bunu bilmiyordu "biliyor musun bora bugün benim doğum günüm annemle üflediğim dileğimin gerçekleştiği ilk doğum günüm" yüzünde aptal bir gülümseme vardı marianın "dileğin neydi maria" polis adamdı o sorgulardı bazen duygularını katmazdı hayatına "ailemle güzel bir doğum günü geçirmek baksana annem, babam, abilerim, ablam, sen... Dileğim sonunda gerçekleşti sevgilim bu kocaman aile benim ailem onlar doğum günümü hatırlamadı aslında biraz kırgınım onlara karşı onlar da kaanın mı doğum günlerini kutlamıyordu" planı bozamazdı biliyordu bora sanemin planı neydi ne yapacaktı tek haberi olmayan oydu belki ama sevgilisinin bu derece mutsuz olmasını istemiyordu "kaanın doğum günlerini hep ben organize ederdim canerle" diye saçma bir konu açtı bora "neden?" marianın sorusuna gülümsedi "bilmem yasmin anne rica ederdi yapardık" maria boraya döndü sahil yolundalardı ama oraya gitmek istemiyordu "cezaevine gideceğim babamı görüp annemin yanına geçeceğim" bora mariaya şaşkınlıkla kaşlarını çattı "ne cezaevi ne babası maria o siktiğimin herifi senin baban falan değil" maria omuzlarını düşürdü "gitmek istiyorum, ordan sonra komiser olup abimi bulmama yardım eder misin" bora arabayı sahil yolunda olan otoparka park edip mariaya baktı "abin?" "eren yok dün sabahtan beri hem çok özledim hem de doğum günümü onsuz geçirmek istemiyorum" bora mariaya gülümsedi güzel sevgilisinin bir şeyden haberi yoktu "görevimi kötüye kullanamam demeyi çok isterdim ama bakarız güzelim" bakmasına gerek yoktu herkes biliyordu zaten nerede olduğunu...

Birlekte kahvaltı eden ikili arabada tartışıyordu "maria istemiyorum dedim o adam bile olmayı beceremeyen herifle aynı yerde nefes almanı istemiyorum" maria sesini yükselterek konuştu bu sefer "gideceğim ama bora eğer gelmek istemiyorsan indirir misin beni annem gelir alır." "Güzelim bak istemiyorum diyorum başına bir şey gelse deniz amcaya yasmin anneye ne diyeceğim ben" maria gözlerini sevgilisine çevirdi "sen yanımdasın güvendeyim zaten" büyük bir of çekip benzinliğe girdi bora deniz beye haber vermesi gerekiyordu "sen bekle burada benim bir lavaboya girmem lazım" arabadan inip benzinliğin marketine girdi telefonunu açıp deniz beyi aradı ilk çalışta açılan telefonla konuşmaya başladı bora "deniz amca maria cezaevine gitmek istiyor" deniz beyin kafası zaten dağınıktı "neden?" diye sordu "babası- yani o şerefsizi görmek istiyormuş ordan sonra o kadının yanına gideceğim diye tutturdu olmaz dedikçe indir o zaman beni demeye başladı ben de haberinin olmasının daha iyi olacağını düşündüm" deniz bey ona baba bile demeyen kızının o adama hala baba diye seslenmesine kırılmıştı yapacak diyecek bir şeyi yoktu "bırak gitmek istiyorsa götür üzüleceğini anladığın an görüşmeyi sonlandır oğlum" oğlum diyen deniz beyle bu sefer bora duraksadı onlar gerçekten bu insanlara ihanet mi ediyorlardı? "tamam deniz amca" dedikten sonra telefonu kapatmıştı bu his gerçekten iğrenç bir şeydi en kısa zamanda öyle ya da böyle ilişkilerini açıklayacaklardı.

MARİA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin