Untamable | Jikook

(31)

⚜

Oldukça aktif ve çılgın bir 24 saat olmuştu.Jungkook,omegasının kızgınlığıyla baş edebileceğinden emindi ancak Jimin uyurken bile içinde olmasını istiyordu.Gece boyunca o kadar çok birlikte olmuşlardı ki,bir noktada penisinin kopacağını falan düşünmüştü.Böylece Jimin'in kızgınlığında tanıştığı doyumsuz tarafıyla baş etmenin hiç de kolay olmadığını anlamış olmuştu.

Son turlarından sonra nihayet uyuyakalan Jimin sayesinde biraz soluklanabilmiş ve bir şeyler içebilmek için mutfağa inmişti.Eşinin bir sonraki kızgınlık dalgasına yakalanmadan onu beslemesi gerektiğini biliyordu.Önce hizmetlilerin onlar için hazırlayıp kapıya bıraktıkları yiyecekleri almış,sonra da buzdolabından çıkardığı meyve suyunu bardaklara doldurmaya başlamıştı.Tepsinin içindeki tost ekmeklerinden bir parça koparıp ağzına attığı sırada,belinden sırtına doğru sarmaşık gibi ilerleyen elleri hissetmişti.

"Jimin?"

"Yalnız ve boş uyandım alfa,bunu hiç sevmedim"

Artık tamamen omegasının kontrolünde olan Jimin,başını eşinin güçlü sırtına dayarken dudaklarını büzüp tatlı bir şekilde sızlanmıştı.Jungkook yorgunca gülümseyip sevecen bir şekilde arkasını dönmüştü ama bir şok da  Jimin'i gördüğünde yaşamıştı.Çünkü omega tamamen çıplaktı.

"Güzelim acaba üzerine bir şeyler mi giysen?"

"Uhm.... istemiyorum.Bu zaman kaybı olur,hadi burada yapalım"

"Hayır şimdi bir şeyler yiyip dinleneceğiz"

Bir omegaya hayır demek,üstelik kızgınlıktaki bir omegaya hayır demek hiç de akıllıca bir şey değildi.Jimin'in saniyesinde dolan gözleri,ağlayacağının sinyalini verdiği anda Jungkook'da paniklemişti.

"Hayır hayır hayır bebeğim ağlama-"

"Beni istemiyor musun alfa?Senin için iyi bir omega olamadım mı?"

Jimin'in omegası,Jimin'in kendi benliğinin aksine tam anlamıyla bir drama kraliçesiydi.Olabildiğince duygusal ve fazlasıyla sırnaşıktı.Bu Jungkook'u şaşırtırken aynı anda nasıl davranması gerektiği konusunda kafasını da karıştırıyordu.

"Bebeğim hayır öyle değil,gel"

Jungkook sandalyeye oturduktan sonra Jimin'i kucağına çekmişti.Uslu bir şekilde itaat eden Jimin'i görmek gerçekten çok tuhaftı.Ama o şu an Jimin değildi.Alfasının ilgi ve şımartmasına muhtaç,yıllardır baskılanmış bir omegaydı.Haklı olarak nazını da alfasına çektirecekti.

"Dün geceden beri ikimiz de hiçbir şey yemedik.Enerjiye ve dinlemeye ihtiyacımız var.Ayrıca sen harika bir omegasın ve benim için en iyisisin tamam mı?Şimdi alfan için bir şeyler yiyeceksin değil mi?"

"Hıhım~"

"Güzel,o zaman seni giydirelim"

Ama bu omeganın hoşuna gitmemişti.Burnunu memnuniyetsiz bir şekilde kırıştırdıktan sonra alfasının kucağında dönmüş ve bacaklarını iki taraftan sarkıtmıştı.Hafif hafif sürtünmeye başladığı sırada alfasının kulak memesini de emmeye başlamıştı.

"Sen içimdeyken beni besle alfam~"

İkna ve iflah olmaz bir şekilde cüretkardı.Alfası şartını yerine getirmeden yemek yemeye niyeti yoktu.Jungkook omegasının dikkatini farklı bir tarafa çekmenin yollarını arıyordu.İstemediğinden değildi elbet,ama bu kadar yoğun birlikteliğin sonunda kızgınlığı bittiğinde fazlaca acı çekeceğini biliyordu.Bu yüzden duygusal olarak onu kırmadan,sağlığını olabildiğince korumaya çabalıyordu.