⚜
Nefeslerin tutulduğu,gerçekliğin sorgulandığı bir andı.Jimin karşısında Yoongi'yi bulduğunda onun bir hayalet olma ihtimalini bile düşünmüştü.İmkansız ötesi bir hayal,bir göz yanılsamasıydı onun için.Bu yüzden güçlükle hareket ettirebildiği ayaklarıyla ona yaklaşmış ve deli gibi titreyen elleriyle yüzüne dokunmaya çalışmıştı.
"Yoon..Yoongi s-sen"
Öte yandan hiç beklemediği bir anda hiç beklemedi bir kişiyi karşısında gören Yoongi için de durum farklı değildi.Jimin yüzünü dönene dek,onun buraya gelen diğer omega kurbanlardan birisi olduğunu sanmıştı.Onu son gördüğünde 16 yaşındaydı ikisi de.Büyümüş hali birkaç saniye kafasını karıştırsa da Jimin kendi adını söylediğinde aynı boğucu his onu da sarmıştı.
"Jim-Jimin..."
Dostunun tenine dokunan Jimin emin olmuştu artık gerçek olduğuna.Ölmediğini,yaşıyor olduğunu kanıtlamak istercesine atan kalbine dokunmuştu.Gözyaşları birbirinden bağımsız akarken saçlarını,yüzünü sevdi birkaç kere.Sonra sımsıkı sardı bedeniyle.Bir daha ayrılmak istemiyorcasına,4 yıllık özlemin ateşini söndürür gibi sarılmıştı dostuna.
"Yaşıyorsun..yaşıyorsun Yoongi,buradasın..."
"Jimin sen..gerçekten sen misin?"
Tekrar tekrar sorgulamaları,birbirlerine inanılamaz gözlerle bakmaları normaldi.Öldü sandığınız,arkasından yıllarca göz yaşı döküp acılar çektiğiniz birini karşınızda kanlı canlı görmek hiç de kolay değildi.Bir süre deli gibi ağlayıp birbirlerini kucaklamışlardı.Sakinlemeye başladıklarında eski püskü bir yatağın üzerine oturabilmişlerdi.İkisinin de ayakta duracak gücü yoktu.
"Nasıl,nasıl oldu bu?Tanrım seni bulduğuma inanamıyorum.Senin cenaze gittim..öldüğüne inandım"
"Zaten bir ölüden farkım yok Jimin"
Anlatması kolay şeyler yaşamamıştı Yoongi.4 yıl boyunca türlü dayatmalara,baskılara ve avımasızca dövülmeye alışmıştı.Burası onun zindanıydı.Hiçbir zaman çıkamadığı,güneş ışığınu doğrudan alamadığı bir zindan...
"Neler oldu Yoon? Bunun arkasında kim var,ne yapmak istiyorlar?"
"Omega pazarlığı...Burası gece klübü görünümlü bir genelev.Yakalayabildikleri omegaları burada çalışmaya zorluyorlar"
O halde Jungkook'un tahminleri doğruydu.Yoongi'nin anlattıkları doğrudan Alman mafyasını işaret ediyordu.Her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenmek istese de bunu Yoongi'nin canını acıtmadan nasıl yapacağını düşünüyordu.4 yıldır buradaysa,bu onun da buradaki omega kurbanlardan biri olduğunu gösterirdi.Onun sessizliğini farkeden Yoongi ise ne sormak istediğini çoktan anlamıştı.
"Sormaya korktuğun şey onların kurbanı olup olmadığım değil mi...Ama değilim Jimin.Odasına gönderdikleri her alfayı öldürdüğüm için beni buraya kilitlediler.Bir mahkumdan farkım yok,ama temizim hala.O iğrenç ellerin üzerimde dolaşmasına izin vermedim"
"Nasıl yapabildin...nasıl dayanabildin bunlara?"
El elelerdi.Jimin artık asla bırakmazdı o eli.Sanki küçük bir bebek sever gibi yüzünün her yerine dokunuyor,koklayarak öpüyordu saçlarını.Bir zamanlar mis gibi şakayık kokan tenini,uçuş uçuş olan sarı saçlarını hüzünle hatırlamıştı.Gördüğü işkence nedeniyle oldukça bakımsızdı ama Jimin onu buradan çıkarmaya kararlıydı.
"Buradan çıkacağız Yoon.Sana söz veriyorum bizi buradan çıkaracağım"
"Bu o kadar kolay değil Jimin,denemedim mi sanıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Untamable | Jikook
Fanfictionİtaatkâr omega mı istiyorsun? Sana göstereceğim kuçu kuçu~ Jikook|Omegaverse Jk-Alfa Jm-Omega Mpreg Hafif Toxic ilişki