Untamable | Jikook

⒃

⚜

Sürekli sahte gülümsemelerden ağrıyan çene kasları,farklı farklı bir sürü feromonu koklamak zorunda kalmaları,üzerindeki rahatsız edici takım elbiseyle dolaşmak zorunda olması,iyi-kötü farklı bakışlara maruz kalması Jimin için bir düğünü korkunç hale getiren tüm unsurlardı.Ona göre birbirini seven insan,sadece yanlarında kendilerini mutlu hissettikleri insanları yanlarına alarak aşklarının bitmeyeceğine gözlerinin içine bakarak yemin etmeliydi.Tüm bunlar,tamamen gösteriş amaçlıydı.

Kaçabildiği zamanlarda çoğunlukla soluğu Gijeog'un yanında almıştı.Ama minik bebek hala çok küçük olduğu için mümkün mertebe uyuyordu.Bu yüzden bir süre sonra Jungkook'un yanına geri dönmek zorunda kalıyordu.Törenin ve kutlamaların bitişini dört gözle bekliyordu.

Onları uzaktan izleyen iki çift göz Namjoon ve Seokjin'di.Onlar şanslıydı.Evlilikleri çocukluktan ayarlanmış olsa bile büyüdükçe birbirlerini sevmişler ve aşık olarak evlenmişlerdi.Namjoon,Jimin ailesi için bu kadar büyük bir fedakarlık yaptığı için hala rahatsızdı.Abisi olarak pasif durumda kalmış ve kardeşini koruyamamıştı.Ama tanrı biliyordu ya eğer Jeon kardeşinin kılına zarar verirse baş alfa olması falan umrunda olmayacak ve ona gereken dersi verecekti.

"Mutlu olacaklar"

Seokjin,eşine arkadan sarılırken fısıldamıştı.Elleri birleşirken Namjoon onu önüne çekmiş ve çenesini omzuna dayamıştı.Sıkıntılı bir şekilde iç geçirmişti çünkü eşinin söylediği şeyden hiç ama hiç ümidi yoktu.

"Keşke senin kadar iyimser olabilsem aşkım"

Seokjin,eşinin kollarının arasında dönmüş ve elleriyle alfasının yanaklarını kavramıştı.Mühürlü oldukları için şu anki sıkıntısını ve gerginliğini o da çok net bir şekilde hissediyordu.

"Buna iyimserlik değil de bir öngörü diyelim.Göreceksin,birbirlerine körkütük aşık olacaklar"

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

"Abim değişiyor Joon...Onlara bir bak.Aralarındaki elektrik 10 metreden bile belli oluyor.İkisi de kendinden kaçmaya çalışıyor çünkü biliyorlar.Birbirlerine iyi geleceklerini biliyorlar.Emirleri sorgulanmayan,kibirli,duygusuz ve o soğuk abime bir bak.Asla yapmayacağı şeyleri yapıyor,sürekli taviz veriyor.Belli etmemeye çalışsa da gözleri sürekli Jimin'in üzerinde.İnan bana onu umursamıyor olsa nikahtan sonra 5 dakika bile yanında kalmazdı."

"Ama Jimin-"

"Jimin abimin hakkından gelebilecek tek kişi.Jimin,abime iyi gelebilecek tek kişi.Göreceksin yanılmayacağım"

Bir nebze ferahlamıştı Namjoon'un yüreği.Belki de Seokjin haklıydı.Hiçkimse ummasa da belki Jimin ve Jungkook mükemmel bir çift olabilirdi.Bu gerçekten bir ihtimal miydi yoksa şimdilik buna inanmak mı istiyordu.Namjoon düşünceler arasında sıkışmıştı.Ama emin olduğu tek bir şey vardı ki bu da her zaman kardeşinin arkasında olacağıydı.

"Kendimi dünyanın en şanslı alfası gibi hissediyorum.Her zaman beni rahatlatmayı başarıyorsun"

"Aslında sana trip atmam lazımdı ama görüyorsun"

"Bebeğim bunu konuşmuştuk,seni korumak içindi"

"Bundan sonra beni korumak için de olsa benden bir şeyler saklarsan seni kıtır kıtır keserim anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı sevgili eşim"

Omeganın şaka yollu tehditiyle birlikte Namjoon şakacı bir şekilde ellerini teslim olur gibi havaya kaldırmıştı.Hemen ardından da tatlı bir öpücük paylaşmışlardı.Herkes onlar gibi şanslı değildi.Ama belki onlar da kendi şanslarını yaratabilirdi.Önlerinde uzun bir yolculuk vardı.Yolun sonunda elleri ayrılacak mıydı yoksa birbirlerine daha sıkı mı tutunacaklardı zaman gösterecekti...