7. BÖLÜM ( yeni bir aşk mı ? )

78 13 11
                                    

Hisler güzeldir, karşılıklı olunca. Hasta ruhlu birini kim ne yapsın ?

Sabahın erken saatlerinde uyandı genç kadın. Gecenin verdiği tatlı yorgunluğu üzerinden atmak için ılık bir duş aldı. Üzerine ince askılı bir elbise giydikten sonra  saçlarını kıskaçlı tokayla üstün körü topladı. Odasında bir oraya bir buraya giderken farkında olmadığı bir durum vardı. Komşusu Faruk Bey camdan onu izliyordu, her hareketini, her davranışını. Kadının kim olduğunu çok merak ediyordu. Kadın odadan çıkıp kendine bir kahve aldı ve bahçeye çıktı. Hayatta yapmayı sevdiği şeylerden biri de dans etmekti, bu onun tutkularının arasındaydı. Bulduğu her fırsatta dans etmekten hiç çekinmezdi. Şimdi bu bahçede dans etmek için bir çok sebebi vardı. İlk dans ettiğinde babası onu izleyip nasılda mutlu oluyordu. Ne çok isterdi onu dans ederken izlemesini. Şimdi bu düşünceyle kadın dans etmeye başladı, hem de müzik çalmadan, zaten dans etmek için müziğe ihtiyaç yoktu.

Bahçede, hafif bir esinti altında, genç kadın, gözleri kapalı, müzik olmaksızın dans ediyordu. Hareketleri, zarif ve akıcı, bir kuğunun göl üzerinde süzülüşünü anımsatıyordu. Her dönüşünde, eteği hafifçe havalandı, her adımında nazik bir zarafet vardı. Bu sessiz dans, sadece içindeki ritme ve kalbinin atışına uyum sağlıyordu. Güneşin ilk ışığı, onun figürünü aydınlatıyor, gölgesi ise yavaşça çimenler üzerinde oynuyordu. Penceresinden, Faruk Bey, bu beklenmedik sahneyi hayretle izliyordu. Genç kadının dansındaki zarafet ve özgürlük, onu derinden etkilemişti. Kadının her hareketi, Faruk Bey'in gözünde bir hikaye anlatıyor, sanki sessizce bir şeyler fısıldıyordu. O, genellikle müziğin dansın ayrılmaz bir parçası olduğuna inanırdı, ama şimdi, bu sessiz dansın kendi içinde bir güzellik ve anlam taşıdığını görebiliyordu. Dansın büyüsü altında, Faruk Bey kendi düşüncelerinden uzaklaştı. Genç kadının her adımıyla, kendi gençliğinin özgür ruhunu, unutulmuş hayallerini ve yaşamın basit güzelliklerini hatırladı. O an, Faruk Bey'in yüzünde, genç kadının dansıyla uyumlu bir şekilde hafif bir tebessüm belirdi. Belki de, hayatın müzik olmadan da dans edilebileceğini, yaşamın kendisinin bir ritim olduğunu anlamıştı. Kadın dansını bitirdiğinde, gözlerini açtı ve derin bir nefes aldı. Faruk Bey, pencereden ona bakarken, kadın kendi iç dünyasından geri dönmüş gibiydi. Bu an, iki komşu arasında sessiz bir anlayış ve saygı yaratmıştı; biri dans ederken, diğeri izlerken, her ikisi de kendi iç dünyalarında bir yolculuk yapmıştı.

Adam sanki büyülenmiş ya da efsunlanmış gibiydi. Göz göze geldiklerinde adamda şaşkın bir ifade vardı, gördüğü kadının kim olduğunu anladığında hayrete düştü. Bu kadın bir kaç hafta önce havalimanında gördüğü kadındı, şimdi ise yanındaki eve taşınmıştı. Dünya çok küçüktü ve bu bir işaretti onun için. Şimdi genç kadın da ona bakıyordu ve onu izleyen komşusunu fark etmişti.

 Faruk Bey, fabrika sahibi bir adam olarak, zamanının çoğunu evinde geçiriyordu. Komşusu olan genç kadına karşı bir merakı vardı; bu, kısmen onun gizemli ve canlı kişiliğinden, kısmen de kendi yalnız hayatına bir renk katma arzusundan kaynaklanıyordu. Tabi hava alanındaki ilk gördüğü anı da unutmamak lazım. O an zaten bu kadın adamın hayatının bir yerlerine dokunacağı belliydi fakat uçağa yetişmek için kadının peşinden gidememişti. Bir gün, perdesinin aralığından, genç kadının evine bakarken, onun günlük yaşantısını izlemeye karar verdi.  Faruk Bey, gizlice ve sessizce kadının evine bakıyordu. Kadın, evinde özgürce hareket ediyor, bazen kitap okuyor, bazen müzik dinliyor, hatta bazen kendi kendine dans ediyordu. Bu anlar, Faruk Bey için hem ilginç hem de biraz üzücüydü; genç kadının bu özgüveni ve hayat doluluğu, ona kendi gençliğini ve geçmişte bıraktığı hayalleri hatırlatıyordu. ‘’Ne güzeldi o yıllar, her akşam bir yerlere gidip eğlenir sabaha karşı eve dönerdik’’ diye söylendi kendi kendine. Bu hisler kadını daha da kendine çekiyordu, bir şey vardı kadının bakışlarında, yürüyüşü ve gülüşünde. Son zamanlarda ilgisini çeken bir çok kadın olmuştu fakat bu bambaşka bir şeydi ve sürekli görmek için her yolu deniyordu. Bahçede dolaşıyor, terasa çıkıyor, sitenin içinde tur atıyordu.

AV MISIN AVCI MIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin