İki kişinin bildiği sır değil... Keyifli okumalar:)
Delal, kaos dolu bir akşamın ardından eve döndüğünde, kafası karışık ve duyguları allak bullaktı. Hiç kimseyle konuşmadan doğrudan odasına çıktı ve kapıyı ardına kapattı. Yatağının kenarına oturdu ve akşamın olaylarını tekrar tekrar düşündü. Ekin'in gerçekte böyle bir şey yapıp yapmadığı konusunda şüpheleri vardı. Ona güvenmek istese de, Faruk Bey'in soruları ve masadaki gerginlik, kafasını karıştırmıştı. Onu bu halde gören ev halkı merak etmiş ve ne olduğunu öğrenmek istemişti. Ebru yaşananları bir bir anlatıp Fatma Hanım'a derin derin baktı. Suçlamaların hedefindeki bir diğer kişi de oydu. Emlakçıyı ev alıp tehdit oluşturmasına sebep olan kişinin Fatma Hanım olduğu düşünülüyordu, yani işbirlikçi.
Derin düşüncelere dalmışken, kapısı çalındı ve Ekin içeri girdi. Ekin, Delal'in endişeli yüz ifadesini görünce, onu sakinleştirmeye çalıştı. "Delal, lütfen bana inan. Ben masumum, böyle bir şeye asla karışmam," dedi Ekin, samimiyetle. Ancak Delal, bu kadar karmaşık ve gergin bir akşamın ardından hemen bir karara varamazdı. Ekin çok hızlı girdi hayatına ve başlangıçta tanışma şekillerini düşününce hırs yapıp böyle bir oyun oynamış olabilirdi.
Delal, Ekin'e baktı ve "Ekin, şu an kafam çok karışık. Lütfen bana biraz zaman ver, her şeyi düşünmem gerekiyor," dedi. Bu sözler, Delal'in olayları sindirmek ve gerçeği bulmak için zamana ihtiyacı olduğunu gösteriyordu. Ekin, Delal'in bu isteğine saygı göstererek odadan çıktı ve Delal yalnız kaldı.
Bu anlar, Delal için, duygularını ve düşüncelerini düzenlemek adına önemliydi. Gece boyunca yaşananlar ve Ekin'in masumiyetini ispatlama çabası, Delal'in zihninde dönüp duruyordu. Bu karmaşık durumdan çıkış yolu bulmak için zamana ve sakin bir zihne ihtiyacı vardı. Bu, sadece bir dostluk meselesi değil, aynı zamanda kendi iç huzurunu ve gerçeği bulma yolculuğuydu. Ekin kötü bir insan olsaydı bunca zaman ona destek olmazdı. Her koşulda yanında olup, onu korumazdı.
Ekin odadan çıktıktan kısa bir süre sonra, kapı yeniden çalındı ve bu sefer içeri Ebru girdi. Ebru'nun yüzünde ciddi bir ifade vardı, sanki ağır bir yük taşıyor gibiydi. "Delal, sana anlatmak istediğim bazı şeyler var," dedi Ebru, sesinde bir kararlılıkla. Delal, biraz tereddüt etse de, "Ebru, şu an kafam çok karışık. Belki daha sonra konuşabiliriz," dedi, Ekin ile olan konuşmasının ardından zihni daha da karışmıştı. Ancak Ebru, "Lütfen Delal, bu çok önemli. Şimdi konuşmamız gerekiyor," diyerek ısrar etti. Bu ısrar karşısında Delal, Ebru'nun söyleyeceklerine kulak vermek zorunda kaldı. Ebru'nun ifadesindeki ciddiyet, söyleyeceklerinin önemini vurguluyordu. Delal, yatağının kenarına oturdu ve Ebru'ya dikkatle bakarak onu dinlemeye hazırlandı. Ebru'nun söyleyecekleri, bu karmaşık gecenin bir başka boyutunu daha açığa çıkaracak gibiydi. Bu anlar, her iki kadın için de, gerçeklerin ortaya çıkması ve belki de olayların yeni bir yön kazanması adına önemliydi.
Leyla, akşam yemeğinin nasıl sonuçlandığına dair duyduğu hayal kırıklığı ve babasının davranışlarına olan öfkesiyle, Faruk Bey'e karşı çıktı. "Baba, bu akşam yeni bir dostluk başlangıcı olacaktı. Hem de daha yeni ortak olmuşken, böyle bir duruma sebep olman hem tehlikeli hem de üzücü," dedi Leyla, sesinde hayal kırıklığı ve öfke bir aradaydı. Leyla, babasının bu davranışlarının altında yatan amacı anlamaya çalıştı. "Neden böyle bir şey yaptın? Ne kazanmaya çalışıyorsun?" diye sordu, babasının cevaplarını bekleyen bir ifadeyle. Faruk Bey ise, kızının bu soruları karşısında zor durumda kaldı. İçinde Delal'e karşı beslediği duyguları düşündü, ancak bunu kızına açıklayamadı. "Sadece gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyordum," dedi Faruk Bey, ancak sesindeki tereddüt, kızının şüphelerini gidermeye yetmedi. Bu tartışma, baba-kız arasındaki ilişkide bir gerilime neden oldu. Leyla, babasının davranışlarını kabullenmekte zorlanıyordu ve Faruk Bey ise kızına karşı dürüst olamamanın iç sıkıntısını yaşıyordu. Bu anlar, aile içi ilişkilerin karmaşıklığını ve duygusal çatışmaların etkilerini gözler önüne serdi. Faruk Bey'in Delal'e olan duyguları, sadece iş ortaklıklarını değil, aynı zamanda aile içi dinamikleri de etkilemekteydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AV MISIN AVCI MI
General FictionAşkın labirentlerinde kaybolmaya hazır mısınız? "Av mısın Avcı mı?" romanı, okuyucularını tutkulu ve karmaşık bir aşk hikayesinin kalbine davet ediyor. Bu etkileyici eser, iki erkek arasında kalmış genç bir kadının duygusal yolculuğunu ve içsel çatı...