10. BÖLÜM(kim daha cesur)

50 13 8
                                    

Amaca giden yolda çekilen çile kutsaldır...

Genç kadın, yemeğini yedikten sonra çalışma odasına gidip sözleşme için hazırlanan maddeleri incelemeye başladı. Saat  21:30  civarıydı ve evdeki bütün ışıklar yanıyordu.  Evi pencereden gözetleyen komşu Faruk Bey, genç kadının uyumadığını fark etti. Kadın tüm dikkatini sözleşmeye vermiş, maddeler  konusunda ekleme veya çıkarma yapıyordu. Derken ansızın kapı çaldı, bu saatte kim olabilirdi? Figen kapıyı açmaya gittiğinde karşısında  Faruk Bey’i gördü, akşamın bu saatinde olacak iş değildi. ‘’Merhaba hoş geldiniz, bir sorun yok değil mi?’’ diye sordu Figen. ‘’Hayır, sadece Delal Hanım’ı görmek istiyorum, müsait mi diye sorar mısın?’’ dedi adam. Eve, Ebru ve Ekin’den başka kimse gelmezdi, şimdi bu adam niye gelmişti? Figen genç kadının yanına gidip ‘’Efendim, yan komşunuz Faruk bey geldi, sizinle görüşmek istiyormuş, kapıda bekliyor,  ne yapalım?’’ Bu saatte adamın gelmesine şaşırmıştı kadın ama geri çevirmek ayıp olacağı için içeri davet etti. Hatta aşağı inip, adamı kapıda kendi karşıladı. ‘’Ne güzel sürpriz, sizi burada görmeyi beklemiyordum, hoş geldiniz, buyurmaz mısınız?’’ Adam kadının cıvıl cıvıl hallerinden etkilendi ve enerjisi ile mest oldu. Kadının ellerini tutup, önce birini, sonra diğerini öptü, ‘’Hoş buldum’’  dedi ve içeri girdi. Birlikte salona geçip karşılıklı oturdular.

Faruk Bey, Delal'i daha yakından tanıma arzusu içindeydi. "Bu şehirde uzun süredir yaşıyor musunuz?" diye başladı sorularına. Delal, "Hayır, aslında daha yeni taşındım. Babamın vefatından sonra buraya gelmemeye karar verdim, fakat süreç ilerledikçe şirketin başında olmam gerektiğini anladım " dedi, sesinde hafif bir hüzünle. Yaz sıcağı kendini bahar serinliğine bırakmıştı. Soğuk bir akşam esintisi,  salonun içine dolarken, Delal, Faruk Bey'e içecek ikram etti. "Bir şeyler içer misiniz? Kahve ya da belki bir bardak çay?" Faruk Bey, teklifi memnuniyetle kabul etti. "Şarap güzel olur, teşekkür ederim." Delal, komşusunun elinde şarap şişesiyle geldiğini fark etmemişti, adam söyleyince farkına vardı. Şarabı dökerken, Faruk Bey, "Peki, yeni bir şehirde yaşamaya nasıl alışıyorsunuz?" diye sordu. Delal, "Her şey yeni ve farklı, ama heyecan verici. Yeni insanlarla tanışmak, yeni bir başlangıç yapmak benim için önemli," dedi, şarap kadehini Faruk Bey'e uzatırken. Bu fırsatı kaçırmak istemeyen adam ‘’Evet, geçen gün sizi bahçede gördüm, yanınızda biri vardı, bir genç, sanırım sizin yaşlarınızda, geniş omuzlu, uzun boylu, gösterişli biriydi. Fakat tartışıyor gibiydiniz, sizi rahatsız eden birimi?’’ Delal, komşunun böyle bir tartışmaya şahit olmasına çok üzüldü ve mahcubiyetini dile getirdi. ‘’Aslında Ekin benim arkadaşım, eşi Ebru ve o, ben döndüğümden beri hep yanımda oldular, otelde tanıştık ve güzel arkadaş olduk, her arkadaş arasında küçük gerilmeler olur, biz de yanlış anlaşılmadan dolayı gerildik. Şuan için bir sıkıntı yok, her şey yolunda.’’ Acaba gerçekten yolunda mıydı, Delal, Ekin’i affetmiş miydi yoksa orta yaştaki bu amcaya yalan mı söylüyordu, belki de adamın ona olan hislerini anlamış başından savmak istiyor olabilirdi.

Faruk Bey, genç kadının son söylediklerine bozulmuş gibiydi, bakışlarında kıskançlık vardı. Nasıl olurdu da ona böyle davranan biriyle tekrar konuşurdu, anlamıyordu. Fakat bir şey söylemek istemedi, aksi taktirde kadını korkutabilirdi. Oturduğu yerden kalktı, salonda bir kaç tur attı, camdan kendi evine baktı ve kadının yanına oturdu. Bir elinde şarabı tutarken diğer eliyle kadının yüzünü okşamak istedi ve kadın babacan yaklaşan bu adama bir kaç saniyeliğine de olsa izin verdi.

Faruk Bey, şarabın tadını çıkarırken, "Peki ya sosyal hayatınız? Burada zaman geçirmek için neler yapıyorsunuz?" diye sordu.  Sonrada ‘’Artık siz kelimesini kullanmak istemiyorum, sen de kullanma bence’’ dedi. Delal, "Kitap okumayı, müzik dinlemeyi ve yürüyüş yapmayı seviyorum. Ama henüz şehri tam olarak keşfetme fırsatım olmadı, genelde tüm aktiviteleride site içerisinde yapıyorum" dedi, gülümseyerek. Adam bunların hepsini biliyordu zaten, her fırsatta kadını takip ediyor onun nereye gittiğini, ne yaptığını, evde nasıl, dışarıda nasıl giyindiğini biliyordu. Bu bence çok korkutucu, âdeta sapık gibi kadını izliyor.

AV MISIN AVCI MIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin