Seni öldürmeye acı güçlendirir. Kimse kimseyi tanımıyor, sadece ismini biliyor.
Olayın ardından, Faruk Bey'in düşünceleri, komşusu genç kadın etrafında dönmeye başladı. Bu kavga, onun gizemli komşusu hakkında daha fazla şey öğrenme arzusunu kamçıladı. "Bu kadın gerçekte kim? Neden kavga ettiler?" gibi sorular zihnini kurcalıyordu. Faruk Bey, o akşam yemeğini yerken bile, komşusu ve yaşanan olay hakkında düşünmekten kendini alamadı. Merakı, onu genç kadının hayatına dair daha fazla bilgi edinme düşüncesine sürüklüyordu. Yaşanan bu olay, Faruk Bey'in sakin ve rutin hayatına bir heyecan, bir merak unsuru eklemişti. ‘’ Bu akşam çok düşüncelisin, bir sorun yok değil mi?’’ Kız babasına seslendi ama cevap alamadı. ‘’ Heyyy! Sana sesleniyorum baba, beni duyuyor musun? ‘’ Adam farkına varmış ve bakışlarını kızına çevirmişti. ‘’ Aslında kafamı kurcalayan bir şey var belki senin de dikkatini çekmiştir. Şu yan tarafımıza taşınan kadını gördün mü hiç, bayağı bilgili ve kültürlü birine benziyor. Sanırım iş insanı ama ne iş yaptığını bilmiyorum, gerçi daha kim olduğunu bilmiyorum, belki senin tanışma fırsatın olmuştur. Az önce camdan dışarıya bakarken biri gelip kızı kolundan tutup dışarı çekti ve rahatsız ettiği belliydi. Sanırım kavga ettiler göremedim. ‘’ Babasını dikkatli dinleyen Leyla ‘’ Kadını tanımıyorum, açıkçası hiç karşılaşmadık, sanırım bu evde babası ile birlikte yaşıyorlarmış, kız eğitim için yurt dışına gitmiş ve babası vefat edince de bir daha hiç geri dönmemiş. Şimdi babasının şirketinin başına geçmeyi planlıyormuş, biz buraya taşındığımız zaman, yan evden cenaze haberi almıştık ve sen de katılmıştın, babasıydı galiba bilemiyorum.’’ Leyla bunları kendi evindeki çalışandan öğrenmiş ve farkında olmadan babasına büyük bir iyilik yapmıştı. Şimdi adam her şeyin farkındaydı. Aslında bu kızı daha önce babasının cenazesinde görmüş ve başsağlığı dilemişti. O zamanlar daha küçük bir kız çocuğuydu şimdi olgun bir kadın olmuştu. Tahminlerde bulunmaya çalıştı, cenaze onlar taşındık bir süre sonra oldu ve bu evde oturdukları zamanı hesaplayınca, tahminen otuz yaşlarında olduğu kanısına vardı. Adam, eşinin vefatından sonra ilk defa böyle hissetmeye başlamıştı.
Kadın, bahçede bir banka oturmuş, başını ellerinin arasına almıştı. Gözlerinden süzülen yaşlar, yanaklarından aşağıya doğru akıyordu. İçinde, kırılmış bir dostluk ve belki de geri dönülemez bir ilişki yarasının acısı vardı. Ekin'le paylaştıkları anılar, şimdi uzak ve acı dolu bir geçmiş gibi hissediliyordu. Hangi ara bu kadar samimi olmuşlar, ne ara bu adam genç kadının hayatına dahil olmuştu. Kadın kimseyi tanımak istemezken ne olmuştu da bir anda bu kadar yakın arkadaş olmuşlardı. Onu hayatına bu kadar hızlı aldığı için şimdi kendine daha çok kızıyordu, böyle bir hata yapmış olamazdı. Evet o iyi bir insandı, çok fazla yardım etmişti, ama bu her şeye karışacağı anlamına gelmezdi. Söylediği şeyler çok saçma ve gereksizdi. Sonra Ebru’yu düşündü, ona da ayrıca üzüldü. Aslında adamın başka kadına bir şeyler hissetmesi normaldi, insanlar duygularına engel olamazdı fakat ya bunları durdurmak için uzak duracaktı ya da boşanacaktı. Gerçi Delal’e, onu sevdiğini söylemedi sadece arkadaştan fazla olduğunu düşündüğünü söyledi. ‘’Belki kardeş demek istemiş olabilir.’’ Diye içinden geçirdikten sonra saçmaladığının farkına vardı.
Ekin'le olan ilişkisinin geleceği, karanlık ve belirsiz bir sis bulutu gibi önünde duruyordu. Akşamın ilerleyen saatlerinde, yalnız ve düşünceli bir şekilde, eve doğru yürüdü. Kapıyı kapattığında, içinde bir boşluk, bir yalnızlık hissi vardı, sanki bir parçası eksilmişti. Sonra düşüncelerinden kurtulmak için her zaman yaptığı şeyi yapmaya karar verdi. Odasına çıkarken gören ev halkı ne olduğunu hala anlayamamış cevap arar gibi genç kadının yüzüne dikkatli bakıyorlardı. ‘’ Delal Hanım, akşam yemeğini yemediniz, masa hazır isterseniz hemen servise başlayalım.’’ Dese de Fatma Hanım, kadın hiç cevap vermeden yoluna devam etti. Odasına çıktı, üzerine değiştirdi ve bir hışımla evden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AV MISIN AVCI MI
General FictionAşkın labirentlerinde kaybolmaya hazır mısınız? "Av mısın Avcı mı?" romanı, okuyucularını tutkulu ve karmaşık bir aşk hikayesinin kalbine davet ediyor. Bu etkileyici eser, iki erkek arasında kalmış genç bir kadının duygusal yolculuğunu ve içsel çatı...