Her şey yoluna girdi derken, nereden çıktı şimdi bu ?
Ben yazarken keyif alıyorum, umarım siz de okurken alıyorsunuzdur :)
Akşam üzeri, evin huzurlu atmosferi, çalışanların heyecanlı sesleriyle hareketlendi. Delal, masasında yoğun bir şekilde çalışırken, Fatma Hanım çekinerek yanına geldi. "Affedersiniz Delal Hanım, bu akşam bir düğüne katılmak istiyoruz, Servet, Figen ve Ben, düğün uzun süreceği için de gece dönemeyeceğiz büyük ihtimalle, eğer izin verirseniz bugün erken çıkabilir miyiz?" diye sordu, umutlu bir ifadeyle. Delal, bir an düşündü ve gülümseyerek onayladı. "Tabii, gidin ve eğlenin. Hepimiz arada bir mola vermeyi hak ediyoruz," dedi, anlayışla.
Çalışanları mutlu bir şekilde evden ayrılırken gördükten sonra, Delal yalnız kaldı. Evin sessizliği içinde, yalnızlığını daha da hissederek çalışma odasına geçti. Masasında oturmuş, işleri gözden geçirirken pencereden dışarı bakıyordu. Gözleri karşı komşusu Faruk Bey'in evine kaydı. Işıklar yanıyordu, evden sıcak bir hava yayılıyordu. Faruk Bey'in de bu akşam evde olup olmadığını merak etti, belki de o da bir yere davetliydi. Bu düşüncelerle meşgulken, ansızın elektrikler kesildi. Oda karanlığa gömüldü ve Delal aniden yerinden sıçradı. Kalbi hızla atmaya başladı, karanlıkta gözlerini kırpmaya çalıştı. Elektrik kesintisinin ani ve beklenmedik oluşu, onu derinden etkilemişti. Kısa süreli bir panik hissi yaşadı, çünkü karanlık, yalnızlığını daha da derinleştirmişti. Kocaman evde tek başına, korkmamak elde değil. Karanlıkta bir süre donakaldıktan sonra, kendine geldi ve cep telefonunu çıkarmak için çantasını aradı. Telefonunun ışığıyla odada dolaşırken, yavaşça sakinleşmeye başladı. Telefonunun ışığı, karanlıkta küçük bir güven adası oluşturuyordu. Bir yandan, bu beklenmedik elektrik kesintisinin, işlerine odaklanmasını nasıl engellediğini düşündü. Diğer yandan, bu durumun getirdiği beklenmedik yalnızlık ve sessizlik içinde, hayatı ve geleceği üzerine daha derin düşüncelere daldı. Dışarıya bakıp genel bir sorun olup olmadığını düşünürken diğer evlerin ışıklarının yandığını gördü. Bu durum onu tedirgin etti, şalter falan mı atmıştı acaba bilemiyordu. Gerçi evi daha yani bakıma sokup her şeyi de yenilemişti, bunun olması imkansız diye düşünmeden duramıyordu. Evin içinde dolaşırken bahçeye çıkmayı düşündü, belki komşusu Faruk Bey'e geçerdi. Adam anlayışla karşılardı bence, hatta işine bile gelirdi. Derken telefonunun şarjı bitti. Zaten böyle anlarda her ey üst üste gelir, çalışanlar izin aldı, evde tek kaldı, elektrikler kesildi ve şarjı bitti. Kimden nasıl yardım alacağını da bilemedi, güvenlikten destek alabilirdi ama şarjı bittiği için arayamazdı. Mutfaktaki sabit hatlı ev telefonu geldi aklına ve aşağı inmeyi düşündü. Yavaş adımlarla ilerlerken elektriklerin ne zaman geleceğini bilmemek, onu biraz daha endişelendirdi. Ancak bu durum, aynı zamanda Delal'e, hayatındaki ani değişiklikler ve beklenmedik olaylar karşısında nasıl daha dirençli olabileceği üzerine düşünme fırsatı da verdi. Karanlıkta, kendi iç dünyasına daha da derin bir yolculuk yapma şansı buldu. Eskiden karanlıktan çok korkardı ve babası uyuyana kadar başında beklerdi, bunu aştığını düşünmek istiyordu fakat içten içe korkusu artıyordu.
Mutfağa sorunsuz varmıştı ancak mutfakta beklediği ev telefonunu bulamadı. "Telefon nerede olabilir?" diye düşündü kendi kendine, hafif bir panikle. Telefonu bulmak için evin içinde dolaşmaya başladı. Her adımda, gecenin sessizliği içinde kendi nefes sesini duyabiliyordu. Ani bir rüzgarın pencereyi çırpmasıyla irkildi ve kalbi hızlandı. "Birisi beni izliyor olabilir mi?" diye düşündü, korkusunu bastırmaya çalışarak. Karanlık koridor boyunca ilerlerken, kendi gölgelerinden bile ürkmeye başladı. Her bir köşeyi döndüğünde, beklenmedik bir tehlikeyle karşılaşacakmış gibi hissediyordu. Bu süreç, onun yalnızlığını ve savunmasızlığını daha da derinleştirdi. Tam bu düşüncelere daldığı sırada, evin bir başka köşesinden, beklenmedik bir şekilde ev telefonunun çalma sesi yükseldi. Ses, evin en alt katındaki Figen'in odasından geliyordu. Delal, telefonun orada olmasına hem şaşırdı hem de sinirlendi. "Telefon niye orada?" diye mırıldandı, kızgınlıkla. Telefon ısrarla çalmaya devam ederken, Delal yavaş ve emin adımlarla evin en alt katına doğru inmeye başladı. Her basamakta kalbi biraz daha hızlandı, telefonun çalma sesi kulaklarında yankılanıyordu. Korkusuna rağmen, merakı onu ileriye doğru itiyordu. ''Güvenlikten arıyor olabilirler, sorunla ilgili bilgi vermek istiyorlar büyük ihtimalle'' diye düşündü ya da komşusu evdeki ani elektrik kesintisi yüzünden yardımcı olmak istiyor da olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AV MISIN AVCI MI
General FictionAşkın labirentlerinde kaybolmaya hazır mısınız? "Av mısın Avcı mı?" romanı, okuyucularını tutkulu ve karmaşık bir aşk hikayesinin kalbine davet ediyor. Bu etkileyici eser, iki erkek arasında kalmış genç bir kadının duygusal yolculuğunu ve içsel çatı...