Bu bölüm yazarın ağzından
Güzel bir akşamın ardından herkes yatıp dinlenmişti. Gökçe sabah erkenden kalkıp askeriyedeki işini bitirince bir taksiye binip uzaklaştı. Şehitliğe gidiyordu.
Onun hemen arkasındaki takside ise Gökalp, Hilal ve Ayaz vardı. Gökalp istemişti takip etmeyi.
Gökçe yoldayken aklına gelen anıyı bir türlü geriye atamıyordu. ''7. Sınıfa giden Gökçe salı günü yine okuldaydı. Yanındaki Hilal, önlerinde oturan Gökalp ve Ayaz ile birlikte öğle arasında yemeklerini yiyor, bir yandan sohbet ediyorlardı. Sonra sınıfın kapısında üniforma içinde 3 asker belirdi. Dördü de ayağa kalktılar. Tek asker çocuğu olan Gökçe'nin kalbi deli gibi atarken en öndeki asker sınıfa girip ''Gökçe ESKER burada mı?" diye sormuştu. Gökçe bir adım öne çıkıp kekeleyerek " Ben... Benim Gökçe."dedi. Asker Gökçe' nin yanına gelip " Yusuf ESKER baban, Mehmet ESKER amcan değil mi?" diye sordu. Gökçe kendinde konuşacak mecal bulamadı. Sadece kafasını aşağı yukarı salladı. Asker bu defa " Başın sağ olsun" dedi. Gökçe ağlayamadı. Hilal tam yanına gelirken Gökçe dizlerinin üstüne düştü. Konuşmadı ama hiç ağlamadı. Önce yanındaki Hilal'e sonra Gökalp'e döndü. Tüm duyguları çekildi sanki o an. Ne konuştu ne ayağa kalktı. Hilal'in bile gözleri dolmuşken Gökçe hiçbir şey hissetmedi. O günden sonra ise hep içinde yaşadı duyguları. Hiçbir duygusunu dışına yansıtmadı. Araba durunca ücretini ödeyip arabadan indi Gökçe. Şehitlikte yıllardır geçtiği yollardan geçip aradığı 2 mezara ulaştı. Arkasından gelen ayak seslerine aldırmadı. "Bak baba, bak amca ben geldim."dedi.
Mezar taşlarının üzerinde Kıdemli Üsteğmen Yusuf ESKER ve Üsteğmen Mehmet ESKER yazıyordu." Amca artık senden üst rütbeyim. Baba seninle aynı rütbedeyiz. Ama ben seni de geçeceğim. Hem ben keskin nişancıyım bunu da söylemeye fırsatım olmadı size. Bu akşam Şırnak'a dönüyorum. Hem de tim komutan yardımcısı olarak. Biliyor musunuz benim timimde kimler var? Gökalp var, Hilal var ve Ayaz var. En yakın arkadaşlarım, dostlarım."dedi.
Arkadan gelen sesle arkasına döndü. Gökalp" Baban ve amcan bizi tanıyorlar mı? "dedi.
" Gökalp, sizin ne işiniz var burada? "
" Bizi boş ver de soruma cevap ver"
"Tanıyorlar tabi ki. Şehit haberini aldığımda siz vardınız yanımda. Sizi tanımayacaklar da kimi tanıyacaklar."
Biraz sohbetin ardından şehitlikten çıkıp askeriyeye vardılar. Akşam olmak üzereydi. Hazırlandılar ve Şırnak'a yola çıktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKER
RandomOrtaokul arkadaşı olan 4 kişi yıllar sonra asker olarak aynı time düşüyor.