"Gökçe abla, bu ne?"
Gülbahar, Gökçe'nin yanından bir saniye ayrılmıyordu.
"Valiz güzelim."
"Baliz." dedi anladığını belirtmek amacıyla."Peki baliz ne işe yarıyor?"
"Baliz değil güzelim, valiz. Eşyalarını koyup taşımaya yarıyor."
"Sen eşyalarını nereye taşıyorsun ki?"
"Ben birkaç gün sonra gideceğim. Oraya taşıyorum eşyalarımı."
"Tamam o zaman." diyip odadan çıktı.
Gökçe eşyalarını topluyordu çünkü 4 gün sonra Şırnak'a geri dönüyorlardı. Valiz ile cebelleşirken birden telefon çaldı.
"Kimsin şimdi ya?" dedi. Valizi bırakıp telefona yöneldi. Telefonda 🌙 emojisi vardı.
"Efendim Hilal."
"Gökçe, iyi misin sen? Nefes nefese kalmışsın."
"İyiyim iyiyim. Valizle cebelleşiyordum da. Sen ne için aradın beni?"
"Bizim Yağmur vardı ya, ortaokuldaki. Ankara'da olduğumuzu duymuş. Bizim okula atanmış öğretmen olarak. Gelin diyor, bugün müsait misin? Dördümüz gidelim."
"Olabilir, diğerlerinin haberi var mı?"
"Var var, kaçta çıkalım?"
"1 saate alırım sizi."
"Anlaşıldı."
Valizi toparlayıp kenarı koydu. Sonra hazırlanmaya başladı.
Siyah bir pantolon ve haki yeşili bir kazak giydi. Saçlarını da yukarıdan at kuyruğu yaptı. Silahını da beline takınca hazırdı.
* * *
Hilal, telefonu kapattıktan sonra Ayaz'ı arayıp bir saate hazırlanmalarını söyledi. Sonra kendisi hazırlanmaya başladı.
Buz mavisi bir pantolon ve siyah bir sweat giydi. Saçlarını yarım bağlayıp topuz yaptı. Sonra silahını beline taktı ve Gökçe'yi beklemeye başladı.
* * *
Ayaz, telefonu kapatınca Gökalp'e döndü.
"Hadi kalk hazırlan, Gökçe gelip alacakmış." dedi.
İkisi de hazırlanmaya başladı. Ayaz üzerine lacivert kot pantolon ve siyah bir kazak giydi.
Gökalp'te gri bir pantolon ve bordo bir sweat giydi. Silahını beline taktı ve Ayaz'a "Ben hazırım hadi kalk dışarıda bekleyelim. Gelir zaten şimdi." dedi.
* * *
Gökçe, Hilal'i almıştı ve Gökalp'in evine gidiyordu. Eve gelince kapının önünde beklediklerini gördü.
"Çok bekletmedim inşallah."dedi sorar gibi.
Gökalp "Yok yok yeni inmiştik zaten. Hadi gidelim." dedi.
Yaklaşık 10 dakikalık bir yoldan sonra okula varmışlardı. Arabadan inip bahçe kapısının önünde durdular.
Çocukluklarına, bahçenin her köşesindeki anılarına baktılar.
Dörtlü grup, beden dersindeler. Her zaman olduğu gibi koşularını yapıyorlar. Gökçe her zamanki gibi başkan. Koşu bitince bağırıyor. "7/G toplan."
Herkes gelip daire oluşturuyor. Isınma hareketlerini yaptırıyor Gökçe. Hareketler bitince herkesi serbest bırakıyor. Sonra basketbol oynamak için grup oluşturuyorlar. Dörtlü grup ve karşılarında kendi sınıflarınden en gıcık oldukları kişiler. Oynuyorlar ve dörtlü grup kazanıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKER
RandomOrtaokul arkadaşı olan 4 kişi yıllar sonra asker olarak aynı time düşüyor.