Gökçe eğitimlerini bitirince kahvaltısını hızlıca yaptı ve üzerini değiştirdi.
Hemen hastanenin yolunu tuttu. Hastaneye varınca odanın önüne geldi. Kapıyı tıklatıp içeri girdi.
Fatih doktor karşısındakini görünce ayağa kalktı. Merak etti, daha dün onu kovan kişi şimdi ayağına mı gelmişti? Hem de kendi isteğiyle.
"Selamün aleyküm doktor bey." dedi. Sesi yumuşak değildi ama aksiliğinden de eser yoktu.
"Aleyküm selam komutan hanım. Yüzümü görmeye gelmediniz herhalde."
"Yok, bir şey soracağım."
"Dinliyorum."
"Ben hazırım, eğer sen de istiyorsan yapalım şu DNA testini."
"Ben de hazırım, yapalım."
"Hadi hazırlan o zaman, dışarıda bekliyorum."
"Hemen geliyorum."
Gökçe dışarıya çıkıp beklemeye başladı. Biraz sonra doktor da gelmişti. Arabaya binip yola koyuldular.
Gökçe "Biliyorum acil oldu ama Şırnak'ta test yatırabileceğimiz bir yer yok. Ankara'da yaptıralım." dedi.
"Sen bilirsin ama nasıl olacak o? Ankara'ya ne zaman gideceğiz?"
"Ne zaman izin alabilirsin?"
"Başhekimim ben, istediğim zaman alırım."
"Ama ben başhekim değilim, askerim. İzin aldığım zaman sana haber veririm. Uçakla günübirlik gider geliriz."
"Olur, test sonuçları bir aya çıkıyor."
"Çıkınca yeniden gideriz. O zaman seni hastaneye bırakıyorum, ben de karargaha geçeceğim."
"Tamam."
Yeniden hastaneye döndüler. Fatih doktoru bıraktıktan sonra karargaha döndü Gökçe.
Dosyaları halletmeye başladı.Gökalp kapıda göründü.
"Nasılsın?"
Gökçe sırtını düzeltti.
"İyi, sen?"
"İyi, neredesin kaç saattir?"
"Saat?" Gökçe saate baktı. Gece iki buçuk olmuştu. "O kadar oldu mu ya?"
"Oldu ya oldu. Harap ettin kendini, yat hadi sabah devam edersin."
Gökçe dosyalara baktı. Sekiz saatte daha yarısına gelememişti. İzin almak için dosyaların bitmesi gerekiyordu. Başka işleri de vardı ama en önemlileri bunlardı.
"Yok ya iki saat kalmış zaten. Ben devam edeyim sen yat."
"Ben de yardım edeyim, erken biter. Hem sen neden bu kadar fazla çalışıyorsun? Günlere bölerdin her zaman, şimdi hemen halletmek istiyorsun."
"Yat sen beni boş ver. İzin almam gerekiyor o yüzden erken bitirmem lazım. Sen niye kalktın?"
"Uyku tutmadı, siz ne yaptınız?"
"Biz işi çok aceleye getirdik. Sonradan burada test yaptıramayacağımız geldi aklıma, ben de izin alıp Ankara'ya gitmek için çalışıyorum."
"E Savaş komutan verirdi izin, bitirmene gerek yok ki, biz hallederdik."
"İzin verir ama ben yapmazsam benim işimi siz yapacaksınız. Ben hakka giremem."
"Sen bilirsin, hadi yapalım da bitsin o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKER
RandomOrtaokul arkadaşı olan 4 kişi yıllar sonra asker olarak aynı time düşüyor.