Gökçe, sabah dört buçukta uyandı. Hilal ve Hazal'ı uyandırdı, hepsi hazırlanıp bahçeye indiler.
Erkekleri bekliyorlardı. Gökçe saate baktı, tam 4.59'du. O sırada kapıda erkekler belirdi. Gökçe bağırmaya başladı.
''Eğer bir saniye geç kalırsanız eğitim iki katına çıkar.''
Normal eğitimlere başlamışlardı. Hepsi eziyet olduğunu söylüyordu ama bu eğitimler operasyonlarda hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak işe yarıyordu.
Gökçe saymaya başladı. Tüm erkekler koşuyordu. ''5...,4...,3...,'' dediği anda hepsi önünde hazır oldaydı.
Eğitimleri bitirdiklerinde saat dokuz olmuştu. Yemekhanede kahvaltıları bitmiş, çay içiyorlardı. İçeri Hasan Astsubay girdi. Gökçe'nin önüne gelip ''Komutanım, Savaş Binbaşı sizi çağırıyor.'' dedi.
''Tamam geliyorum.''
Hemen odaya girdi ve tekmil verdi.
Savaş Binbaşı konuştu.''Bugün çevre köyleri gezeceksiniz. Köylünün yanında olduğumuzu göstereceksiniz. Yarım saate çıkarsınız. Şimdi hazırlanın.''
''Emredersiniz komutanım.''
Yeniden yemekhaneye gitti ve ''IŞIK TİMİ toplanın, görev var.'' dedi.
Herkes yarım saat içinde hazırlanıp bahçeye inmişti. Savaş Binbaşı sıranın başına geçti. Gökçe bir adım öne çıkıp ''IŞIK TİMİ 1 Kıdemli Üsteğmen, 3 Üsteğmen, 2 Teğmen ve 2 Astsubay Kıdemli Başçavuş ile emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım.'' dedi ve yerine geçti.
Savaş Binbaşı konuşmaya başladı. ''Bundan sonra bir aksilik olmadığı sürece ayda bir bu göreve çıkacaksınız. Göreviniz çevre köyleri gezmek. Kolay gelsin.''
Tüm tim ''SAĞ OL!'' diye bağırdı.
Ekip aracına binip ilk köye gittiler. Orayı gezip bir aksilik olmadığını anlayınca muhtarın yanına gittiler.
Kısa bir sohbetin ardından muhtar ''Komutan, bir yemek yemeden bırakmam. Buyurun eve geçelim.'' dedi.
Gökçe cevap verdi. ''Yok Ahmet amca, daha gezecek köyler var. Hem biz size zahmet vermeyelim.''
''Olmaz, bir yemek yemeden bırakmam, itiraz da istemiyorum.''
Gökçe ısrardan sonra kabul etti. Herkes eve gitti ve yemeklerini yediler. Gökçe ''Ellerinize sağlık, çok güzeldi yemekler. Ama bizim artık gitmemiz gerekiyor.'' dedi. Ahmet amca sonunda kabul edince diğer köye gittiler.
* * *
Sabahtan beri gezdikleri altıncı köydü. Hepsi yorulmuştu ama belli etmiyorlardı. Son köyde işleri bitip tam çıkacaklarken Gökçe ''Ben geliyorum.'' diyip bir yere doğru koşmaya başladı.
Ekip, Gökçe'nin nereye koştuğuna bakarken Almila'yı gördü. Hilal ağzının içinde mırıldandı. ''İşte şimdi yandık.''
Gökçe, Almila'nın yanına varmıştı. Üzerinde doktor önlüğü vardı, yanında da bir kaç arkadaşı ile sohbet ediyorlardı. Gökçe'nin anladığı kadarıyla bunlar da doktordu.
Gökçe ''Almila'cım bir bakar mısın canım benim.'' dedi imayla.
Almila sese doğru baktı ve gözleri büyüdü. ''Abla, senin ne işin var burada?''
''Gel canım benim kenarda konuşalım.'' derken kolundan kenarı çekiyordu.
Gökçe bu sefer sinirle konuşmaya başladı. ''Ne işin var senin burada Almila?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKER
RandomOrtaokul arkadaşı olan 4 kişi yıllar sonra asker olarak aynı time düşüyor.