Hafta sonu hızla geçti ve pazartesi okula gitmek için Cedric ile hazırlandık,okul otobüsüne bindik ve 15 dakika sonra okula vardık.Stefhen,Betty,Cedric ve ben sınıfımıza girdik,sırama bir bakış attım Christin tek başına oturuyordu.Sonunda okula gelmişti,yanına gittim ve yerime oturdum.Ona baktım ve gülümseyip,
"Günaydın Christin,nasılsın?" Christin bana yandan bir bakış attı ve parmaklarıyla oynamaya başladı.Christin kısık sesle,
"Lütfen benimle konuşma Allen."Kaşlarımı çattım ve aniden yüksek bir ses duydum,kafamı çevirdim ve Brendon bana pis pis bakıyordu.Sıraya çantasını sert bir şekilde koydu ve oturdu,Christin'e döndüm o da benimle ilgilenmemeye çalışıyordu.Hoca sınıfa girdi ve birkaç dakika sonra ders işlemeye başladı.Önüme defterimi çıkarttım ve şöyle yazdım:
"Christin lütfen beni görmezden gelme tek istediğim sana yardım etmek ve eğer bana her şeyi anlatırsan o adamdan seni kurtarabilirim.Biliyorum bu çok korkutucu ama sana söz veriyorum seni koruyacağım."Yazdıklarımı ona uzattım,bana baktı ve okumaya başladı.İç çekti ve bir şeyler yazmaya başladı,yazmayı bitirdi ve kağıdı kaldırmadan bana uzattı.
"Allen beni rahat bırak ben kaderime kabullendim yardımına ihtiyacım yok." Ona şaşkınca baktım o ise bana bakmamaya yemin etmiş gibiydi.Kağıdı tekrar aldım ve öfke ile yazdım.
"Bu kadar korkak olmak zor değil mi?" Bana ters bir şekilde baktı ve kağıda soru işareti koydu,kağıdı tekrar aldım ve yazmaya devam ettim.
"Seni öyle bir korkutmuş ki düzgün düşünemiyorsun,Christin bu şekilde yaşamaya gerçekten razı mısın? Birinin kölesi olmak? :) Güldürme beni,ben yerinde olsam böyle kolay pes etmezdim meydan okurdum." Christin okudu ve yazmaya başladı,
"Ben senin gibi hayalperest birisi değilim." Güldüm ve ona baktım son olarak şunu yazdım.
"Dünyayı hayalperestler yönetir Christin bunu övgü olarak kabul ediyorum.Seni bu halde gördükten sonra sen istemesende seni bu karanlıktan kurtaracağım ve hayatına ışık tutacağım."Christin okurken güldü ve
"Pardon sadece hayalperest değilsin şair ruhlusunda."Ona bakmaya devam ettim kağıdı alıp sildim ve üstünü karaladım sonrada yırttım.Kısa süre sonra zil çaldı ve ders bitti Christin yine hızla kalkıp gitti ve biz de kafeteryaya gidip bir şeyler aldık.Keyfim çok olmasa da diğerlerine yansıtmamaya çalıştım ama Stefhen'ın gözünden kaçamamıştım.Betty ve Cedric önden yürürken Stefhen ile ben arkada yürüyorduk.Stefhen,
"Keyifsiz gibisin Allen bir sorun mu var?"Ona düz bir bakış attım
"Hayır yok bir şey her zaman ki gibiyim."Stefhen gözlerini kıstı ve kolumu çimdikledi.
"Ah napıyorsun be deli!"
"Canın sıkkın suratından anlaşılıyor neyse yakında çıkar kokusu.Bak ne diyeceğim bugün bir şeyler yapalım olur mu?"Stefhen cevabımı beklemeden Cedric ve Betty'e sordu,Betty
"Bugün ben gelemem evde yapacak işlerim var."Cedric,
"Betty sensiz ortamın tadı olmaz ki!"Betty güldü
"Üzgünüm çocuklar bensiz takılın bugün."Stefhen,
"O zaman benim eve gelin video oyunu oynarız."
"Ne gerçekten mi? Allen gidiyoruz değil mi?"Onları kırmayıp kabul ettim ve okul bittikten sonra Stefhen'ın arabasına binip Stefhen'ın evine geldik.Arabadan indik ve koyu renklerle döşenmiş villaya baktım,Cedric
"Vay ne kadar güzel,Stefhen bu koca evde tek mi kalıyorsun?"Stefhen arabayı park etti ve yanıma gelip kolunu omzuma koydu.Gülerek,
"Evet sadece ben kalıyorum aslında çokta büyük değil."Stefhen'a kınayan bakışlarımla baktım,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ IRK : GÖLGELER VE İNSANLAR
FantasyAllen ve ailesi hayatlarını normal aileler gibi yaşarken bir gün babası ani bir değişime uğrayıp Allen ve annesine kötü davranıp zulüm eder, babasını artık sevmeyen Allen tüm sebebi babasında ararken işlerin pekte düşündüğü gibi gitmediğini öğrenir...